18 Şubat 2011 Cuma

Kulak Hastalıkları 6

KULAK HASTALIKLARI HAKKINDA
Kulak Hastalıkları
Kulak Hastalıkları Video Menier Hastalığı Baş Ağrısı Nedir Vertigo Hastalığı
Miğren Hastalığı Hemoroid Hastalığı Prostat Hastalığı Kulak Resimleri
VERTİGO 2

1- Vertigo nedir? Hangi hastalıkların belirtisidir ?
Vertigo, Latince kökenli bir kelime olup dönmek manasına gelmektedir. Kısaca vücudun denge sistemlerinden yanlış uyaranlar gelmesi, veya doğru uyaranların yanlış algılanmasıyla ortaya çıkan dengesizlik halidir. Dengenin sağlanmasında bir çok organ birbirleri ile bağlantılı bir şekilde çalışırlar ( iç kulak, gözler, eklem ve kaslar, beyin, omurilik ). Bu organları etkileyen hastalıkların birçoğunda vertigo ortaya çıkar. En sık görüleni benign paroksismal pozisyonel vertigodur ( iyi huylu tekrarlayıcı pozisyona bağlı vertigo ). Baş hareketleri ile ortaya çıkar şiddetli dairesel dönme ile kendini gösterir. Yatmak, yataktan kalkmak, öne eğilmek, yukarı bakmak ile ortaya çıkan bir baş dönmesidir. Yukarı bakışta ortaya çıkan baş dönmesine üst raf vertigosu adı verilir.
2- Vertigonun sebepleri nelerdir? Gün içinde cep telefonu ile sürekli konuşmak bu nedenler arasında mıdır ?
Vertigonun bir çok sebebi vardır. Kulak-Burun- Boğaz, Nöroloji, Göz, Dahiliye ve Kardiyolojiyi ilgilendiren bazı hastalıklar vertigoya neden olmaktadır.
İç kulak kaynaklı nedenler: Üst solunum yolu enfeksiyonunun iç kulak tutulumu, iç kulakta bulunan otolit dediğimiz tozcukların fizyolojilerinin bozulması, iç kulak sinirinin iltihaplanması, iç kulak sıvılarından endolenf diye tabir ettiğimiz iç sıvının miktarının artması ( Meniere Hastalığı), orta kulak iltihaplarının iç kulağı etkilemesi, iç kulak sinirlerini tutan tümörler ( Akustik Nörinoma ), iç kulak sıvı fistülleri.
İç kulak dışındaki nedenler: Menenjit, migren, epilepsi, kardiyak aritmi, beyin tümörleri, kafa travmaları.
Ve denge organlarını tutan daha bir çok hastalık. Bazen de psikojenik nedenler.
Cep telefonu konusuna gelince, cep telefonu ile sürekli konuşmanın vertigo yarattığına dair bir araştırma sonucu henüz yoktur. Fakat yürürken ve araba kullanırken cep telefonu ile konuşmanın dikkati çok dağıttığı ve ciddi kazalara neden olduğu bilinmektedir.
3- Vertigo da baş dönmesine neden olduğu için tansiyon düşmesi ile karıştırılabiliyor. İkisi arasındaki belirgin farklar nelerdir?
Baş dönmesi her hasta tarafından farklı anlatılmaktadır. Etraftaki her şey dönüyor, etraf dönmüyor ama ben dönüyorum, zemin ayağımın altından kayıyor, yürürken yalpalıyorum veya bir tarafa doğru kayıyorum. Bu nedenle vertigo tansiyona mı, yoksa başka bir nedene bağlı anlamak zordur. Tansiyona bağlı vertigo baş dönmesinden ziyade dengesizlik ve sallanma hissidir. Tansiyonun ölçülmesi, tansiyona bağlı dengesizliğin ayırt edilmesinde en basit yöntemdir.
4- Vertigo hangi yaş aralığında sık görülen bir hastalıktır? Kadınların vertigo hastalığına daha sık yakalandığı doğru mu?
Bir kez daha belirtelim vertigo bir hastalık adı değil, değişik hastalıklarda gördüğümüz denge bozukluğu ile kendini gösteren bir belirtidir. Her yaş grubunda görülebilir. Vertigonun en sık görüldüğü hastalıklardan biri olan olan Meniere Hastalığı kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğü için vertigo da kadınlarda daha sık görülmektedir. 20 ile 60 yaş arasında herhangi bir dönemde ortaya çıkabilir.
5- Baş dönmesi dışında vertigo’nun belirtileri nelerdir?
Vertigoya neden olan hastalıkların cinsine göre vertigoya eşlik eden bazı belirtiler vardır. Bunlar kulak çınlaması, bulantı, bazen kusma, terleme, görme bozukluğu, işitme kaybı, vertigo bir enfeksiyon hastalığa bağlı ise ateş, halsizlik gibi enfeksiyon belirtileri görülebilir. Santral tipteki vertigolarda kuvvet kaybı, hissizlik ön pilandadır.
6- Son dönemde sıkça duyduğumuz vertigo, günlük hayatı olumsuz etkiliyor. Hastanın yatarak dinlenmesinin dışında uygulanabilecek yöntemler nelerdir?
Tedavideki başlıca prensip vertigoyu ortaya çıkaran hastalığın lokalizasyonu ve hastalığa neden olan patolojik durumun bulunmasıdır. Bunun için detaylı bir anamnez, muayene ve nörofizyolojik tetkikler ve çoğu kez bazı görüntüleme yöntemlerine baş vurulması gerekir. Halk arasında kulak kristallerim oynadı o yüzden başım dönüyor denilen durum, iç kulakta bulunan otolit dediğimiz tozcukların fizyolojilerinin bozulması neticesinde baş hareketleri ile ortaya çıkan iyi huylu bir vertigo tipidir.Bir uzman tarafından yapılacak bazı manevralarla dönme azaltılabilir.
7- Vertigo hastalığının tedavi süreci hakkında bilgi verir misiniz? Vertigonun kesin tedavisi varmı?
Tedavide asıl önemli olan nedenin bulunmasıdır. Neden bulunduktan sonra, tedavi bu nedene göre yapılır. Vertigoya neden olan hastalık meniere hastalığı ise ilaç tedavisi , ilaç tedavisi yeterli olmadığı durumlarda özel ameliyatlar yapılabilir, vertigonun nedeni tümör ise ameliyat gereklidir. Herhangi bir enfeksiyon sonucu veya psikojenik nedenlerden dolayı ortaya çıkan vertigolar istirahat ve basit ilaç tedavileri ile tamamen düzelir.
Kısaca belirtmemiz gerekirse vertigo; vestibüler, görsel, ve derin duyu organlarından elde edilen verilerin yanlış gelmesi veya yanlış algılanması ile ortaya çıkan bir dönme veya denge bozukluğu hissidir. Çok çeşitli hastalıklarda ortaya çıkabilir ve o hastalığın tedavisi ile vertigo da tedavi edilebilir.
Periferik tipteki vertigolarda günler aylar içinde iyileşme görülmesine karşı santral orijinli vertigolardaki dengesizlik yıllarca devam eder. Tedavisi nöroloji ve nöroşirurji bölümünü ilgilendiren santral vertigolarda kulak hekiminin yapacağı vertigoya eşlik eden semptomları iyi değerlendirip hastanın tedavisini ilgili branşlarla ortak yürütmektir. Psikojenik tipteki vertigolar gerçek anlamda vertigodan ziyade dengesizlik halidir. Psikojenik vertigo tanısı organik patolojilerin tamamen ekarte edilmesini gerektiren bir tanıdır. Fakat tüm organik patolojilerin ekarte edilmesi her zaman mümkün olmayabilir. Hatta organik patolojisi bulunan hastalarda bu organik patolojiye eşlik eden reaktif psikiyatrik sorunlar da bulunabilir. Bu nedenle psikojenik vertigo tanısını koymak her zaman kolay değildir.
Yapılan tüm araştırmalara rağmen uzun süren vertigoların nedeni belirlenemeyebilir. Kullandığı ilaçların içersinde denge sistemini baskı altına alan ilaç olup olamadığı araştırılması, varsa hayati önemi olmayan ilaçların bir süre kesilerek hastanın takip edilmesi gerekebilir. Altta yatan hastalığın aydınlatılabilmesi için hasta 5-6 ay sonra tekrar incelenmeli ve gerekirse tetkikler tekrarlanmalıdır. Tetikleyici faktörlerin ortadan kaldırılması ( Sigara, alkol, stres, aşırı tuz kullanımı ), tetikleyici pozisyonlardan kaçınılması rahatlatıcı olabilir. Bütün bu araştırmalara rağmen etiyolojisi belirlenemeyen ve ilerleme göstermeyen hastaların tedavisinde vestibüler rehabilitasyon uygulanabilir.
Vestibüler rehabilitasyon, hastanın bağımsız hareket edebilmesinin sağlanması, hareket halindeyken yürüme güvenliğinin sağlanarak düşmenin engellenmesi, denge bozukluklarının azaltılması gayesi ile yapılmaktadır. Amaç santral dengeleme sağlamaktır. Vestibüler rehabilitasyon programına alınacak olan hasta, hastalığıyla alakalı olarak yeterince bilgilendirilmeli ve bu tedavide kendisine de aktif bir rol düştüğünün bilincinde olmalıdır. Süratli bir düzelme beklentisi içersinde olmamalıdır. Rehabilitasyon, bu konuda bilgi sahibi olan uzman odyolog veya fizyoterapist tarafından yapılmalıdır.
Baş Dönmesi ve Dengesizlik Yapan Belli Başlı Hastalıklar
Selim Pozisyonel Vertigo

İç kulaktan kaynaklanan en sık baş dönmesi sebebidir. Şikayetlerin, iç kulakta bir yerde, kalsiyum v.b. kristallerin oluşarak çökmesi sonucu olduğuna inanılmaktadır. Bu çöküntüler, yer çekimi ve baş hareketleriyle, iç kulak sıvısında serbestçe yüzmektedirler. Kendiliğinden, viral hastalığı takiben veya baş travması sonrası oluşabilir.
Bu hastalıkta, baş ve vücut pozisyonlarında değişiklikle ortaya çıkan, bazen bulantının da eşlik ettiği baş dönmesi, sersemlik hâli görülür. Şikayetler, birkaç saniye veya dakika sürer. Şikayetler ortaya çıktığında, sorumlu kulak, genellikle yere doğru dönük olan kulaktır. İşitme kaybı, kulakta basınç hissi veya çınlama gibi şikayetler görülmez.
Bu durumu tedavi etmek için özel kulak manevraları yapılır ve hasta hızlı bir şekilde düzelir. İlaç kullanımı fayda vermemektedir.
Meniere's Hastalığı İç kulakta bulunan sıvının dengelenmesi, ayarlanması ile ilgili bir problemdir. Hastalığın gerçek sebebi bilinmemektedir.
İç kulak, işitme ve denge ile ilgilidir ve içi sıvı dolu bir kapsülden oluşmuştur. Meniere's hastalığında, bu sıvının basıncı artar. Artan basınç, kulak çınlamasına, kulakta tıkanıklık hissine, işitmede azalmaya ve baş dönmesi hissine yol açar.
Hastalık, baş dönmesi, işitmede dalgalanmalar ve kulak çınlaması ile karakterizedir. Bulantı, kusma, denge kaybı, terleme ve ishal eşlik edebilir.
Ataklar, çoğunlukla anî başlangıçlıdır ve süreleri, 20 dakika ile 24 saat arasında değişebilir. Birçok vak'ada, ataklar, arka arkaya gelir. Haftalar süren, sık tekrarlayan ataklar olur ve yine haftalar, aylar süren normale dönüş görülür. İşitme kaybı, işitme sinirinde oluşan hasardan dolayıdır. Hastalığın ilk evrelerinde, işitme kaybı, ataklar esnasında görülür, daha sonra normale döner. Hastalık ilerledikçe, işitme sinirinin düzelme kabiliyeti azalır ve sürekli işitme kayıpları oluşur.
Nadiren, işitme kaybı, kulak basıncı veya çınlama olmadan, sadece aralıklı olarak baş dönmesi görülebilir. Aynı şekilde, baş dönmesi olmadan, aralıklı olarak işitme kaybı, kulak basıncı, çınlama olabilir.
Meniere's hastalığı, genellikle tek kulakta görülür ama iki kulak da tutulmuş olabilir.
İlaç tedavisi: İlaç tedavisinin amacı, iç kulaktaki sıvı basıncını azaltmaya yöneliktir. Bu, az tuzlu yiyerek ve idrar söktürücü ilaçlar kullanarak sağlanır.
Tuz, suyun vücutta kalmasına sebep olur, bu yüzden, tuz kısıtlaması yapılır. İdrar söktürücüler de aynı amaçla kullanılırlar. Bu tedavi, hastalığı kontrol altına almak amacıyla aylar, hatta yıllar boyu kullanılabilir.
Denge sistemini baskılayıcı ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Temelde bu ilaçlar beyinin, kulaktan gelen anormal uyarıları dikkate almamasını sağlarlar.
Özellikle son zamanlarda orta kulağa direct olarak kortizon vererek klasik yöntemlerden fayda görmeyen hastalarda çok iyi sonuçlar alınabilmektedir.
Cerrahî tedavi: Cerrahî tedavi, ilaç tedavisinin başarılı olmadığı ve şiddetli baş dönmesinin bulunduğu durumlarda yapılır. İşitmeyi korumak için bütün gayret sarfedilir; bu yüzden operasyonun tipi, kulaktaki işitmenin ne kadar kaybolduğuna bağlıdır. Operasyondan sonra, işitmenin azalması mümkün olmasına rağmen, genellikle aynı kalır. Çınlama daha iyi olabilir veya aynı kalabilir.
Operasyonun tipine bağlı olarak, baş dönmesinin mükemmel tedavisi mümkündür. Baş dönmesi atakları yarım ile bir sene kadar sersemlik şeklinde ortaya çıkabilir, daha sonra beyin ve diğer kulak görevi üstlenince, bu durum da geçer.
Vestibüler Nörinit (Labirentit)

Bu hastalıkta, iç kulaktaki denge bölümünde bulunan sinir hücrelerinde şişme olur. Virüsün sebep olduğu düşünülmektedir. Kişiler, şikayetleri başlamadan önce, bir üst solunum yolu enfeksiyonu, soğuk algınlığı geçirdiklerini söyleyebilirler.
Anî oluşan baş dönmesi, bulantı, denge kaybı görülür; işitme normaldir. Şikayetler, başlangıçta şiddetlidir, kişi yürürken on gün kadar yardıma ihtiyaç gösterir ve kişinin bütün işlerini yapabilmesi, araba kullanabilmesi için de haftalar, hatta aylar gerekebilir. Kişi, başını anî olarak döndürdüğünde, geçici baş dönmesi veya sersemlik hissetmeye devam edebilir. Bu, bir yıl kadar sürebilir.
Şikayetlerin geçmesi için, denge sistemini bastıran ilaçlar kullanılır. İlaçlar, günde üç defa alındıklarında en etkili olurlar. Baş dönmesi azalmaya başladığında, ilaçlar da azaltılır ve sonunda kesilir. Nadir olarak, şikayetler bir yıldan fazla sürerse, operasyon yapılabilir.
Beyin ve diğer kulak, işlevleri üzerlerine aldıkları zaman, tam iyileşme olur. Bu süreç, bir yıl olabilir ve arada psikolojik ve fiziksel stresler, şikayetlerin geçici olarak artmasına yol açabilir. Şikayetler, stresle artsa bile, zamanla fiziksel aktiviteyi arttırmak önemlidir. Başınıza gelen şeylerin normal iyileşme süreci olduğunu bilin; kulağınıza veya iyileşmenize kötü yönde etki etmediğinizi aklınızda bulundurun.
Perilenf Fistülü

Bu rahatsızlık, uçağın inişe geçmesi, derine dalma, kafa travması gibi durumlarda anî basınç değişikliği sonucu oluşabilir. Basınç değişikliği, orta kulak ile iç kulağı birbirinden ayıran zarlarda yırtık meydana getirebilir ve iç kulak sıvısı, orta kulağa akar.
Baş hareketleri ile "baş dönmesi" ve "sersemlik hissi" oluşur. "İşitme kaybı", "kulakta basınç veya çınlama" eşlik edebilir veya etmez.
Çoğu kez bu yırtık kendiliğinden iyileşir, tedaviye gerek kalmaz. Nadir vak'alarda, baş dönmesi kalıcı hâl alır. İlerleyici işitme kaybı oluşursa, operasyon gerekebilir.
Operasyonda, bu yırtık bölgenin tespiti ve onarılması gerçekleştirilir.
Akustik Nörinom

Akustik nörinom, denge sinirinde en sık oluşan selim tümöre verilen isimdir. Tümör, çok yavaş büyür, bu yüzden şikayetler belirgin olmadan yıllar boyu sürüyor olabilir.
"Baş dönmesi", genellikle görülmez, çünkü tümör yavaş yavaş büyür, beyin ve diğer kulak, onun görevini üstüne alır. Bunun yerine hasta, dengesizlik hissine kapılabilir. Ortaya çıkan ilk şikayet "kulak çınlaması" olabilir. Çınlama, büyüyen tümörün siniri uyarmasıyla ortaya çıkar. Tümör büyüdükçe sinirin işitme bölümü de etkilenir ve işitme azlığı ortaya çıkar.
Teşhis, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonanslı tetkikler ile konur.
Tedavi, tümörün operasyonla çıkartılmasıdır.
Yaşlılığa Bağlı Baş Dönmesi
Yaşlılıkta oluşan birçok değişiklik gibi, dengeyi sağlamakla görevli sistemlerde de değişiklikler olur.
Dengeyi etkileyen değişiklikler: Yaşlılarda, işitmenin azalması gibi, denge sinirinde de, "dönme, ivmelenme" gibi değişikliklere olan hassasiyette azalma olur. Sinirdeki uyarılarda azalma olabilir veya beyin kendisine gelen uyarıları tam olarak değerlendiremeyebilir; her iki durumda da, rahatsızlık, kendini baş dönmesi olarak ortaya koyar.
Görüşte azalma, bulanık görüş veya yakın bakışta göz yorgunluğu da buna eklenir. Gözdeki lenslerin elastikiyetinin azalması buna yol açar ve bifokal gözlüklerle bu durum düzeltilebilir. Göz tansiyonu, katarakt gibi durumlar da görmeyi etkileyerek, beyine giden bilginin azalmasına yol açarlar.
Kol ve bacaktaki kaslarda, liflerde, eklemlerde bulunan sinir uçlarında da değişikler olur. Omurgada ileri derecede eğim oluşabilir veya genel kas kütlesi azalmış olabilir. Şeker hastalığı, romatizma gibi hastalıklar, el ve koldaki his sinirlerinin zayıflamasına yol açarlar, böylece, vücut pozisyonu hakkında beyine iletilen bilgilerde azalma olur.
Yaşlanmaya bağlı baş dönmesinin belirtileri:
1-Hızlı bir şekilde dönerken veya pozisyon değiştirirken, eğilirken veya birden doğrulurken, aşağı veya yukarı bakarken, "başta sersemlik, dönme, boşlukta olma" gibi hisler oluşabilir.

2-Yürürken, bir yandan bir yana sallanmaya meyilli gibi hissedilebilir.

Şikayetler nasıl en aza indirilir? Yaşlılıkla ortaya çıkan şikayetleri ortadan kaldıracak ilaçlar yoktur, fakat yardımcı yollar vardır:

Sabah uyanınca yataktan kalkmadan önce, yatağın kenarında birkaç dakika oturunuz.

Pozisyon değiştirirken veya dönerken yavaş hareket ediniz. Yanınızda kendinizi dengelemeye yardımcı olacak bir şey bulundurunuz.

Yukarı veya aşağı bakmak, eğilmek, birden doğrulmak, "baş dönmesi" yapabileceği için, bu sırada yanınızda, tutunacağınız bir şey bulundurunuz.

Hiç bir zaman karanlıkta yürümeyiniz. Gece kalktığınızda, parlak bir ışık yakınız. Banyonuzda gece lambası bulundurunuz.

Yürürken fazla probleminiz varsa baston kullanınız. Unutmayınız, baston sadece güç almanız için değildir; beyninize, kol ve bacaklarınızdan giden bilgilerin artmasını sağlar.

Şeker hastalığı, göz tansiyonu, yüksek tansiyon, romatizma gibi rahatsızlığınız varsa bunları da uygun ilaç ve diyetlerle kontrol altında tutunuz.

1- Kulağa bağlı nedenler:
Tüm gerçek vertigoların % 70’inden sorumlu olan organdır. Meniere hastalığı, pozisyonel vertigo, kulağın akıntılı kronik hastalıkları, işitme kaybı ile giden kulak hastalıkları, viral bir enfeksiyon sonrası denge sinirinin etkilenmesine bağlı kulak hastalıkları, ileri derecede damar tıkanıklığı yaşayan insanlarda oluşan iç kulağa daha az kan gitme durumu, bazen spontan hiçbir nedene bağlı olmaksızın iç kulaktaki zarların yırtılmasına bağlı vertigo atakları oluşabilir.
2- Travmalar:
Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında aşırı kısıtlayıcı bir vertigo ile beraber bulantı ve kusma oluşabilir. Hasta başını en ufak şekilde oynatsa bile belirgin bir baş dönmesi atağı geçirebilir. Bu durumun düzelmesi haftalar, hatta ayları bulabilir. Bu olayda, yıllar sonra dahi özellikle pozisyon değişikliklerinde oluşan birkaç saniyelik şiddetli baş dönmeleri kalabilir.
3- Enfeksiyon:
Özellikle şiddetli gribal enfeksiyonlar sonrası kulak kaynaklı baş dönmeleri meydana gelebilir. Daha ciddi enfeksiyonlarda, beyin zarının iltihaplanmasına neden olan durumlarda bulantı-kusma ile giden dengesizlik durumları oluşabilir.
4- Nörolojik hastalıklar:
Multipl Skleroz, sifilis, çeşitli beyin tümörleri, Parkinson hastalığı vb. hastalıklar sinir sistemini etkileyerek dengenin bozulmasına neden olur.
5- Alerjik nedenler:
Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında, alerjik bünyeli insanlarda polen ve alerjik ortama bir cevap olarak vertigo atakları oluşabilir. Tedavide sadece antihistaminikler vermek yeterlidir.
6- Servikal nedenler:
Aslında baş dönmelerinin büyük bir kısmı (özellikle pozisyonel olanları) boyun kaynaklı sanılsa da, çok ileri boyun fıtıkları haricinde baş dönmesi yapmazlar. Denge sisteminizde hastalıkların hangi organa ait olduğunu anlamak için ne yapmalıyız? Herşeyden önce baş dönmesi ve denge hastalıkları tıbbi açıdan bir ekip çalışması gerektirir. Çoğu zaman hastalığın birkaç organı tutan bir boyutu vardır. Bu konuyla ilgilenen merkezlerde birçok teknolojik aletten yararlanarak (odyometrik testler, elektronistagmografi, elektrokoklegrafi , elektroensefalografi, elektromyografi, kompüterize dinamik posturografi vb.) hastalığın yeri ve ismi konusunda net cevaplar almamız mümkündür. Nedeni belirledikten sonra ise etkene yönelik tedavi sağlanır.
Baş dönmesini azaltmak için önlemler mevcuttur ve hastalığın tipine göre değişiklik gösterir. Örneğin Meniere hastası olan bir kişinin stresli ortamlardan, alkolden, kafeinden, aşırı tuzlu yiyeceklerden uzak durması gerekir. Benin Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV)’su olan bir hastanın ani baş hareketlerinden (özellikle uçurum kenarı, balkon kenarı...) kaçınması gerekir. Belki de en önemli tavsiye; baş dönmesi olduğunda araba kullanmak, tehlikeli bir alet kullanmak ya da dikkat isteyen bir iş yapmak gibi eylemlerden uzak durmaktır.
Muayenede Ne Görülür:
Baş dönmesi eğer iç kulaktaki bir hastalığa bağlı ise genellikle kulak muayenesinde bir problem görülmez. Sadece orta kulak iltihaplarının iç kulağı etkilemesine bağlı baş dönmesi varsa kulak zarında delik ve orta kulakta iltihaplanma görülür. Hastada anormal göz hareketleri saptanabilir. Bu göz hareketlerinin yönü hangi kulağın hasta olduğuna dair bazı bilgiler verebilir. Baş dönmesi gözle görülen bir problem olmadığı için mümkün olduğunca çok bilgi edinilmelidir. Bu amaçla doktorunuz ayakta yada yatarken hatta yürürken bazı testlere tabi tutacaktır.
Ne Gibi Tetkikler Yapılır:
Baş dönmesi için ne gibi tetkiklerin yapılacağı muayene sonunda elde edilen bilgilere göre yapılır. Eğer muayene sonucunda kulakla ilgili bir hastalık olmadığı kararına varılırsa doktorunuz sizi diğer branşlara sevkedecektir. Ancak buna karar verirken muayene sonrası bazı tetkikler genellikle yapılır. Bu tetkikler arasında en sık başvurulan odiometri adı verilen ve hem işitme hemde iç kulak fonksiyonları hakkında bize bilgi veren test uygulanır. Ayrıca yine kulakla ilgili normal filmler, bilgisayarlı tomografi veya manyetik resonans (MR) tetkiki yapılabilir. Bu testlere bazı kan tahlilleri de eklenebilir. Ancak birçok kulak hastalığında dahi odiometri, bilgisayarlı tomografi ya da MR' ile bile birşey görülmemektedir. Bu gibi testler genellikle tümör gibi daha ciddi problemleri ekarte etmek için uygulanır.
Nasıl Tedavi Edilir:
Baş dönmesi kendisi bir hastalık olmayıp başka hastalığın belirtisi olduğu için öncelikle asıl sebebin tedavisi gerekir. Ancak birçok başdönmesi hastasında ortaya net bir sebep konamamaktadır. Bu nedenle asıl amaç baş dönmesini ortadan kaldırmak haline dönmektedir. Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmeleri (tümörler hariç) genellikle kısa ya da uzun zamanda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Çünkü diğer kulak zaman içinde hasta kulağın problemini kompanse etmektedir. Bu bazen 6 ay ya da 1 yıla kadar uzayabilir. Baş dönmesi eğer pozisyonel baş dönmesi (BPPV) ise bunun tedavis Epley manevrası denen ve doktorunuzun size muayene masasında uygulayacağı bazı hareketlerle olmaktadır. Bu hareketler iç kulaktaki bazı partiküllerin yerine oturmasını sağlamaktadır. Diğer sebeplerde ilaç tedavisi kullanmak gerekir. Bu amaçla değişik ilaçlar kullanılsada hemem hemen hepsi belli oranda baş dönmesini azaltırlar. Baş dönmesi şiddetli olan hastalar bazen serum takılıp hastaneye yatırmak gerekebilir. Tümörlere bağlı baş dönmelerinin tedavisi tümörün çıkarılmasıdır yani ameliyattır. İlaç tedavisine cevap vermeyen Meniere hastalığı nda da bazen ameliyat yapılır.
Nelere Dikkat Etmeliyim:
Baş dönmesi olan hastaların, bu durumu azaltmak için evde uygulayabileceği bazı hareketler vardır. Bunları ya doktorunuz size tarif edecektir ya da verilecek broşürlerle size bilgi verilecektir.
Vertigo Nedenleri
- İç kulak denge sisteminin bozulması
- Görmeyle sağlanan denge sisteminin bozulması
- Kas-iskelet sistemiyle sağlanan denge sisteminin bozulması
- Dolaşım bozukluğu
- Başta meydana gelen yaralanmalar
- İlaçların yan etkileri sonucu
- Kulak ameliyatları
- Nörolojik rahatsızlıklar
- Enfeksiyon
- Alerji
- Alkol
- Düşük ya da yüksek tansiyon
- Yüksek kolesterol seviyeleri
- Kan damarı sertliği
- Beyin tümörü - Diyabet
- Baş ya da boyun yaralanmaları
- İç kulak iltihabı
- Kalsiyum eksikliği

Vertigo Türleri:
Vertigo hastalığının iki çeşit türü vardır. Bunlar, periferik vertigo ve santral vertigodur.
Periferik Vertigo; Vertigonun sebebi iç kulak ya da vestibüler organlarıdır. Periferik vertigo, vestibüler ve otolojik vertigo olarak adlandırılır. Periferik vertigonun en sık sebebi benin pozisyonel proksismal vertigodur kısaca BPPV olarak adlandırılır. Buna meniere hastalığı, labirintis ve superior semisirküler kanal zedenlenmesi izler. İç kulağı etkileyen soğuğa maruz kalma, influenza, travma gibi etkenler geçici vertiyo ataklarına neden olabilir. Bunun yanında bazı antibiyotiklerde kanal sisteminde hasara yol açarak vertigo ataklarına sebep olabilir.
Santral Vertigo; Vertigo hastalığının nedeni eğer beyinde bulunan denge merkezlerinde ise bu tür vertigoya santral vertigo denir. Santral vertigoya, artikülasyon ve konuşma bozuklukları, yutma bozukluğu, çift görme gibi bazı ek nörolojik bulgular eşlik eder. Santral vertigonun en sık görülen nedenleri; multiple skleroz, migrene bağlı vertigo, letarel medüller sendrom gibi, otoimmun iç kulak hastalığı, akustik norinom ve beyin damar hastalıklarıdır.
Vertigo Hastalığına Sebep Olan Hastalıklar
Baş pozisyonuna bağlı vertigo; Belli baş pozisyonunda kendini gösteren ani baş dönmesi durumudur. Baş dönmesi çok uzun sürmez. Baş dönmesi beraberinde anormal göz hareketleri görülür. Göz kürleri istemsiz hareket eder. İşitmede bir sıkıntı yoktur, çınlama ve ek şikayetlerde yoktur. Tedavisinde epley manevrası yapılır yüzde doksanlara varan başarı oranı gösterir. Bu manevra haftada bir olarak uygulanır ve tedavi sonrasında kişiye başını öne ve arkaya kesinlikle eğmesi yasaklanır. Atakların tekrarlanması halinde bu manevra tekrar uygulanır.
Meniere hastalığı (İç kulak tansiyonu); İç kulakta bulunan yarım daire kanalları içindeki sıvının artışına bağlı olarak iç kulak tansiyonu oluşur. Aşırı tuz tüketimi, menepoz, gebelik, stres gibi faktörler bu hastalığı tetikleyebilir. Her yaşta görülebilir fakat 40-60 yaş arasında daha sık görülmektedir. Hastalık genelde tek kulakta görülür. Baş dönmeleri, baş dönmelerinden önce kulakta çınlama, kulakta doygunluk hissi ve işitme kaybı bu hastalığın en önemli belirtilerindendir.
-Kalp Damar Hastalığı.
-Santral Sinir Sistemi Hastalıkları.
-Orta Kulak ve İç Kulak Arasındaki Anormal Bağlantılar.
-İç Kulaktan Başın Pozisyonunu Beyine İleten Sinirde İyi Huylu Tümör.
-Boyun Fıtığı ve Boyun Kireçlenmeleri.
-Migren

Vertigo Tanısı
Uzman kişi hastadan aldığı bilgiler doğrultusunda hastayı muayene eder ve hastaya bazı testler yapar. Uzman kişinin hangi testleri yapacağı kişinin cinsiyetine, yaşına, vertigonun süresine, tipine ve ek şikayetlerin, hastalıkların bulunup bulunmamasına göre değişiklik gösterir. Uzman kişi kulak muayenesi ve nörolojik muayene yaparak hastalığın kulakta mı yoksa beyinde mi olduğu ile ilgili bilgi sahibi olmaya çalışır. Kulak ile ilgili sorun olduğu düşünülüyorsa iç kulak ile ilgili denge testi ve işitme testi yapar. Eğer nörolojik olduğu düşünülüyorsa EGG, bilgisayarlı tomografı ve MR çekilir ya da uzman kişi kalp-damar ile ilgili sorun olduğunu düşünüyor ise Ekokardiyografi ve EKG yapılır.
Vertigo Tedavisi
Vertigo tek başına bir hastalık olmayıp başka bir hastalığın belirtisi olduğu için ilk önce asıl hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Kulak hastalıklarına bağlı vertigo genellikle kısa veya uzun sürede kendiliğinden ortadan kalkmaktadırlar. Baş dönmesi pozisyonal baş dönmesi ise eğer, Epley manevrası denen, doktorun hasta kişiye muayene sırasında uygulayacağı bazı hareketlerle tedavi edilmektedir. Bu hareketler iç kulaktaki bazı partiküllerin yerine oturmasına yardımcı olmaktadır. Diğer sebeplerde ilaç tedavisi ya da ameliyat tedavisi kullanılması gerekir. Ayrıca vertigo hastalığını tetikleyici etkenlerden kaçınılmalı, sigara alkol gibi maddeler kullanılmamalıdır.
Vertigo Nedir ?
Bazı insanlar ise denge sağlamaktaki zorluklarını vertigo kelimesiyle açıklarlar. Bu kelimeler Latince "dönmek" fiilinden gelmektedir. Bu hastalar sıklıkla kendilerinin veya çevrenin döndüğünü söylerler. Vertigo çoğunlukla iç kulak probleminden kaynaklanır.
Hareket Hastalığı ve Deniz Tutması Nedir ?
Bazı insanlar uçağa bindiklerinde veya arabada bulantı hissederler hatta bazen kusarlar. Bu duruma taşıt tutması denilir. Birçok insan bu rahatsızlığı gemiye bindiği zaman çeker bu yüzden aynı olay olmasına rağmen buna deniz tutması denilir.
Deniz tutması sadece ufak bir rahatsızlıktır. Bunun dışında herhangi bir tıbbi bozukluğun ifadesi değildir. Ancak bazen yolcular, bu rahatsızlıktan dolayı çok kısıtlanabilirler. Çok az bir kısımda da bu rahatsızlık yolculuk bitse dahi birkaç gün daha sürmektedir.
Postürografi:
Denge bozukluğu yakınması ile kliniğe başvuran hastalarda, problemin ya da patolojinin hangi sitemi etkilediğinin belirlenmesinde yardımcıdır.
Hastaya ayakta uygulanan 18 ayrı testin sonuçlerının, kendi içinde analiz edilmeleri neticesinde;
Postürografi; hastanın denge bozukluğu, somatosensoriel sistem etkilenmesinden, vizuel sistem etkilenmesinden ya da vestübiler sistem etkilenmesinden hangisi ya da hangilerinden kaynaklanıyor ise, bu üç sistemden alınan verileri birbirine oranlayarak etkilenme derecelerini sayısal veri olarak vermektedir.
Sistem etkilenmelerinin hangileri olduğunu ve etkilenme derecelerini, hasta ile aynı kiloda, boyda ve özellikte olan normaller ile oluşturulmuş ve sisteme kaydedilmiş, normatif datalar ile karşılaştırılması metodu belirlenir.
Denge rehabilitasyonu da yine postürografi cihazı ile yapılmaktadır. Hastaya belli zorluk derecelerinde 5 etaptan oluşan tedavi protokolü uygulanmaktadır.
Değerlendirme öncesinde, hasta bas dönmesi veya denge bozukluğu için medikal tedavi görüyor ise en doğru sonuçlar için test günüden iki gün önce kullandığı ilaçlara ara vermelidir
Kulak Burun Boğaz hekimi tarafından muayenesi yapılmış, ön tanılı, gerekli görülmüş ise medikal ve/veya cerrahi tedaviler uygulanmış ya da uygulanmaya devam eden; Somatosensoriel sistem etkilenmesine bağlı denge kaybı yaşayan hastalar
Vestibüler sistem etkilenmesine bağlı, dengesizlik hali devam eden,Ayak bileği ve diz yaralanmalarına bağlı fonksiyon kaybı yaşayan hastalar ve postoperatif rehabilitasyon gereken hastalar,
Denge bozukluğuna bağlı düşme problemi olan hastalar, birimimizce değerlendirilmekte ve gerekirse tedavi edilmektedir.
VİDEONİSTAGMOGRAFİ (VNG)

videonistagmografiHastada görülen nistagmus ve göz hareketlerinin 10 ayrı test ile değerlendirilerek video ortamında bilgisayara kayıt işlemidir.
Baş dönmesinin santral kaynaklı ya da periferik kökenli olup olmadığını inceleme amacı ile kullanılmaktadır.
Değerlendirme öncesinde; hasta, baş dönmesi veya denge bozukluğu için medikal tedavi görüyor ise en doğru sonuçlar için test gününden iki gün önce kullandığı ilaçlara ara verilmelidir.
Değerlendirilen Hasta Grubu;
Kulak burun boğaz hekimi tarafından muayenesi yapılmış, ön tanılı olarak;
Baş dönmesinin periferik ya da santral kökenli olup olmadığı ayırımının belirlenmesi gerek hastalar;
Baş dönmesinin ayrıntılı incelenmesi gereken hastalar;
Muayene sırasında göz hareketlerinin net olarak incelenemediği hastalar,
Göz fiksasyonu olmadan nistagmusun incelenmesi gereken hastalar bölümümüzde değerlendirilmektedir.
Dengenin Anatomisi:
Dizines, vertigo ve taşıt tutması denge sistemi ile ilgilidir. Uzay araştırmacıları bu duyguya uzaysal oryantasyon demektedirler. Denge sistemi iç kulaktadır ve beyine vücudun uzay içinde nerede olduğunu, pozisyonunun yönü, hangi yönde hareket ettiği ve dönüyor mu yoksa sakin durumda mı olduğunu bildirir. Denge duygunuz sinir sisteminin aşağıda belirtilen bölümleri arasındaki kompleks ilişkilerle sağlanmaktadır.
Tedaviye başlamadan önce mutlaka teşhis konulmalıdır. Bu detaylı bir kulak burun boğaz muayenesi ve muhtemel bazı laboratuvar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzitte kapalı sinüslerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç vardır.
1. İç kulak (labirent) hareketin yönünü yani dönüp dönmediğini, ileri, geri, bir yandan diğer yana, yukarı veya aşağıya doğru olduğunu belirler.
2. Gözler vücudun uzay içindeki yerini (baş aşağı vs.) ve hareketin yönünü belirler.
3. Eklemlerde ve omurgada bulunan basınç reseptörleri vücudun hangi parçasının aşağıda olduğunu ve neresinin yere değdiğini belirler.
4. Kaslardaki ve eklemlerdeki algılama reseptörleri vücudun hangi parçasının hareket ettiğini belirler.
5. Merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) daha önceki dört sistemden gelen uyarıları işler ve sonuçta koordinasyonu sağlanmış bir algılama ortaya çıkar.
Taşıt tutmasının bulguları ve baş dönmesi, merkezi sinir sistemine diğer dört sistemden birbirine zıt mesajlar geldiğinde ortaya çıkmaktadır.
Örnek olarak, fırtınalı bir günde uçağa bindiğinizi düşünün ve uçağınız hava akımlarından dolayı sallanmaktadır. Fakat gözleriniz bu hareketi algılamamaktadır. Çünkü bütün gördüğünüz uçağın içidir. Bunun sonucunda beyniniz birbiriyle uyuşmayan mesajlar almaktadır. Sizi bundan dolayı uçak tutabilir.
Veya bir arabanın arka koltuğunda oturmuş kitap okuduğunuzu düşünün. İç kulağınız ve deri reseptörleriniz yolculuğun hareketini algılayacaktır ancak gözleriniz sadece kitabı görecektir. Bu nedenle sizi taşıt tutabilir.
Gerçek bir tıbbi örnek vermek gerekirse bir darbeden dolayı yalnızca bir taraftaki iç kulağınızın hasarlandığını düşünün. Hasarlı iç kulak normal iç kulakla aynı mesajları göndermez. Bu beyine dönme eylemiyle ilgili yanlış bilgi verir ve kişi vertigodan veya dönüyormuş hissinden şikayetçi olabilir. Bazen bulantı da görülür.
Hangi Tıbbı Rahatsızlıklar Baş Dönmesine Neden Olur
1. Dolaşım: Dolaşım bozuklukları baş dönmesinin en sık nedenleri arasındadır. Eğer beyniniz yeterince kan almazsa başınız dönmeye başlar. Hemen hemen herkes yatarken aniden ayağa kalktığında birkaç defa hissetmiştir. Ancak bazı insanlar sık veya kronik nedenlerden ötürü baş dönmesi şikayetlerinde bulunurlar. Bu arterioskleroz (damar sertliği)dan dolayı olur. Bu rahatsızlık çoğunlukla yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında ve kan yağları yüksek olanlarda görülür. Bazen de kalp fonksiyonları yetersiz olanlarda veya kansızlık şikayeti olanlarda rastlanır. Bazı ilaçlar, özellikle nikotin ve kafein beyne giden kan akımını azaltır. Diyetteki çok miktarda tuz da kan akımının azalmasına neden olur. Bazen dolaşımda strese, sinirlenmeye veya gerginliğe bağlı olarak bazı bozukluklar olabilir. Eğer iç kulak yeterince kan alamazsa daha özel bir baş dönmesi durumu olan vertigo ortaya çıkar. İç kulak kan dolaşımındaki değişikliklere çok hassastır bu yüzden beyin için bahsedilen zayıf kan dolaşımı durumlarının hepsi iç kulak içinde geçerlidir.
2. Yaralanma: Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında aşırı kısıtlayıcı bir vertigoyla birlikte bulantı ve işitme kaybı gelişir. Baş dönmesi birkaç hafta sürer. Bu süre içinde normal taraf yavaş yavaş fonksiyonları üzerine alır.
3. Enfeksiyon: Virüsler, örnek olarak soğuk algınlığına neden olanları, iç kulağı ve onun beyinle olan sinir bağlantılarını etkileyebilir. Bu kötü bir vertigoya neden olurken işitme genellikle etkilenmez. Buna rağmen bakteriler sonucunda oluşan enfeksiyonlar hem denge hem de işitme fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Baş dönmesinin şiddeti ve iyileşme zamanı kafatası kırıklarında olduğu gibidir.
4. Allerji: Bazı insanlar alerjik oldukları besinleri aldıklarında veya havadaki parçacıklarla karşılaştıklarında baş dönmesi veya vertigo oluşabilir.
5. Nörolojik Hastalıklar: Multipl skleroz, sifiliz, tümor gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar dengenin bozulmasına neden olur. Bunlar nadir nedenler olmasına rağmen doktorunuz muayene sırasında bunları da düşünecektir.
Araç Tutmasına Karşı Ne Yapabilirim ?
1. Her zaman vücudunuzun hareketinin iç kulağınız vegözleriniz tarafından aynı şekilde algılanabileceği bir yerde oturun. Örnek olarak arabanın ön tarafında oturup uzak manzaralara bakabilirsiniz veya geminin güvertesine çıkıp ufku izleyebilirsiniz ya da uçakta cam kenarında oturup dışarıyı seyredebilirsiniz. Uçak yolculuklarında hareketin en az olduğu kanat üstüne denk gelen koltukları tercih edin.
2. Eğer araba sizi tutuyorsa kitap okumayın ya da zıt yöndeki koltuklara oturmayın.
3. Araç tutması olan bir başka yolcuyla konuşmayın veya onu izlemeyin.
4. Yolculuktan hemen önce ya da yolculuk sırasında keskin kokulardan, baharatlı veya yağlı yiyeceklerden uzak durun. Araştırmalar halk arasında yaygın olarak kullanılan formüllerin etkinliğini bilimsel olarak kanıtlayamamıştır.
5. Doktorunuz tarafından tavsiye edilen ilaçlardan birini yolculuğunuzdan önce alın.
Bu ilaçlardan bazıları reçetesiz olarak da satın alınabilir. Sakinleştirici veya sinir sistemi depresanları için doktorunuzun reçetesi gerekir. Bazıları hap veya fitil şeklindedir, bazıları ise (scopolamine) kulak arkasına yapıştırılabilen bantlar şeklindedir.
Şunu hatırlayın: Baş dönmesi ve araç tutması olaylarının büyük çoğunluğu hafiftir ve kişi bunu kendi kendine tedavi edebilir. Ancak, ağır veya giderek daha da ağırlaşan vakalar kulak, burun, boğaz, denge ve sinir sistemi konusunda uzman bir doktor tarafından takip edilmelidir.
Doktor Baş Dönmesi İçin Ne Yapar?
Doktorunuz baş dönmesini tarif etmenizi isteyecektir. Bunun bir göz kararması mı yoksa bir hareket hissi mi olduğunu, ne kadar sürdüğünü, işitme kaybı veya bulantı ve kusma olup olmadığını soracaktır. Hangi durumların baş dönmesi oluşturduğu da sorulabilir. Genel durumunuz, ilaç alıp almadığınız, kafa travması, son zamanlarda geçirilmiş enfeksiyon, kulağınızla ve sinir sisteminizle ilgili birçok soruya cevap vermek durumunda olabilirsiniz.
Doktorunuz kulağınızı, burnunuzu ve boğazınızı muayene ettikten sonra sinir sistemiyle ilgili bazı testler yapacaktır. İç kulak hem işitme hem de dengeyle ilgili olduğu için dengedeki bir bozukluk işitmeyi de etkileyecek veya bunun tersi olacaktır. Bu nedenle doktorunuz işitme testi (odiogram) isteyebilir. Bazı durumlarda kafatasınızın röntgenini, tomografisini veya manyetik rezonans ile görüntülenmesini veya iç kulağınızı uyarmak için kullanılan sıcak veya soğuk sudan sonra göz hareketlerini izleyecek bir test (elektronistogmografi=ENG) isteyebilir. Bazı durumlarda da kalbinizin değerlendirilmesini veya bazı kan testleri önerebilir.
Her Hasta İçin Her Test Gerekmemektedir.
Doktorunuzun kararı hangi testlerin gerekli olduğunu belirleyecektir. Benzer olarak önerilen tedavi de konulan teşhis ile ilişkili olacaktır.
Baş Dönmesini Azaltmak İçin Ne Yapabilirim ?
1. Ani pozisyon değişikliklerinden kaçının. Örnek olarak yatar durumdan aniden ayağa kalkmayın veya bir taraftan diğerine ani olarak dönmeyin.
2. Aşırı kafa hareketlerinden (özellikle yukarı bakmak) veya hızlı baş hareketlerinden kaçının.
3. Dolaşımı bozacak (nikotin, kafein ve tuz) ürünlerin kullanımını azaltın.
4. Baş dönmenize neden olan stres, sinirlilik veya allerjiniz olan maddelere maruz kalmamaya çalışın.
5. Baş dönmeniz olduğunda araba kullanmak, tehlikeli alet kullanmak veya merdiven tırmanmak gibi zarar verebilecek aktivitelerden uzak durun.
Bu bilgilerden sonra MENİER HASTALARI, TEDAVİ OLANLAR, YARDIM İSTİYENLER Gibi başlıklarda Yorum yapan ve yaşadıklarını paylaşan hastaların görüşleri yer alacaktır Lütfen Bölümlere mesaj bırakarak diğer Menier hastalarına yardımcı olalım.

MAHMUT UÇAN (Menier Hastası)
Ayrıca PROSTAT ve HEMEROİD hastalıkları için başlık altındaki linklerden faydalanabilirsiniz.

1
2
3
4
5
6
7
8
9
UÇAN Blogları

1 yorum: