Hemoroid Hastalığı |
Muayene ve Teşhis | Nasıl Oluşur | Kabızlık | Tedavileri | Cerrahi Tedavi | Konservatif Tedavi | CerrahiDışı Tedavi | Laserötesi Tedavi | Tekrarlarmı? | Bende Varmıdır |
Gebelikte basur | Tedavi Olanların | Cevap Alan | Bitkisel Çözüm | Hemoroid Resimleri |
Menier Hastalığı | Baş Ağrısı Nedir | Kulak Hastalıkları | Miğren Hastalığı | Vertigo Hastalığı | Prostat Hastalığı |
Hemoroidal hastalıkta “Basurum var!” veya “Basur olmuşum!” denilerek ya muayene dahi olmadan “iki ilaç yazdırıp gitme…” derdine ya da “Dereyi görmeden paçayı sıvama…” misali hemen tedavi (çözüm) arayışına gidilir.
Hemoroidal Hastalıkta hem her hastanın farklı olması hem de farklı tedavi alternatiflerinin olması sebebiyle “uygun hasta için uygun tedavi” modeli en ideal tanı ve tedavi yaklaşımıdır. Bu çerçevede çözüm (uygun tedavi) alternatifini belirleyebilmek için öncelikle SORUN (UYGUN HASTA) tanımlaması gerekir. Yani, kısaca “muayene” diye adlandırılan TANI VE AYIRICI TANI aşamalarına ihtiyaç vardır. Çünkü çözüm, sorunun içinde gizlidir.
Muayeneye gelen hastaların büyük bir bölümü, malum tabular nedeniyle tedirgin ve endişelidir. Bu nedenle öncelikle konuşarak hastanın rahatlatılması gerekir. Sonrasında, şikâyetlerinin neler olduğu? Ne zamandan beri olduğu? Nasıl gelişti? gibi sorularla şikayetleri ve bu şikayetlerin gelişim süreçleri hakkında bilgi edinilir.
Hemoroid, Anal Fissür, Anal Apse-Fistül gibi birçok makat hastalığının oluşumunda başrolü; Kullanıcı Hatası diye tanımladıığımız hatalı dışkılama (IKINMA) alışkanlığı oluşturur. Bu nedenle sadece makata ait şikayetlerle yetinilmez. Çocukluk yıllarından beri devam eden Dışkılama(tuvalet) alışkanlıkları ile bu alışkanlıklarının şikayetlerle olan ilişkisi detaylı olarak sorgulanır.
Bu sayede basur oluşumunda temel rol oynayan gereksiz ıkınma alışkanlığı ile gereksiz ıkınmaları tetikleyen DIŞKILAMA GÜÇLÜĞÜ (İnternal mukozal Prolaps-Gizli Makat Sarkması veya Rektosel gibi...) göz ardı edilmemiş olur. Böylece neden-sonuç ilişkisi dâhilinde UYGUN HASTA(SORUN) tanımlanması yönünde ilk adımlar atılmış olur.
Bu amaçla, ANALCERRAHİ olarak daha detaylı sorgulayıp standardize edebilmek için “ÖN BİLGİLENDİRME FORMUNDAN” faydalanılır. Tabii ki bu formun doldurulması zaman gerektiren bir süreçtir. Ancak hastanın farkında dahi olmadığı şikayetlerinin ortaya çıkarılması açısından faydalıdır. Ayrıca hastaya zaman kazandırarak, azda olsa endişe ve çekincelerde rahatlama sağlar.
Hasta hazır olduğunda makat bölgesinin göz ve elle dıştan muayenesi önerilir. Düz muayene masasının olduğu ortamlarda; diz-dirsek veya sol-yan adı verilen pozisyonlarda yapılır. Bayan hastalarda, hemşire eşliğinde gerçekleşen hazırlık aşamasını müteakiben muayeneye geçilir. Sol - Yan Yatarak Muayene (Özellikle Bayanlar)--------Diz-Dirsek Pozisyonunda Muayene
Bir şekilde uygun pozisyon alındıktan sonra kalça kenarları aralanarak anüs(makat) ve çevresi; öncelikle dışarıdan gözle incelenir, sonra elle dışarıdan makat kenarlarına dokunularak ve/veya parmakla makattan içeriye girilerek muayene tamamlanır. Bu esnada, aşağıda örneklemeleri olan olası farklılıklar dikkate alınır.
Sıklıkla "Basur" olduğu düşünülen makattaki olası farklılıklar(ele gelen şişkinlikler)
Lipom--------------Rektal Prolapsus--------Perianal Fistul (Crohn)------------Anal Kanser
SORUN tanımlaması için ilk iki aşama; buzdağının suyun üstünde kalan ve görünen küçük bir kısmını belirlemekten öteye gitmez. Ama buna rağmen birçok hekim ve hasta ilk iki aşamayı yeterli bulur ve tedavi planlamasına geçmek ister. Fakat buzdağının, suyun altında kalan ve görünmeyen büyük bir kımını da görmek gerekir. Bunun için TANI ve AYIRICI TANI aşamasının; ek görüntüleme/fizyolojik tetkikler unsurundan faydalanılır. Bu sayede, buzdağının hem üstü hem altı komple değerlendirilir. Yani SORUN(UYGUN HASTA) tanımlaması için gerekli veri zenginliği sağlanır.
-Rektoskopi: 15-20 cm'lik bir kısma bakılmasını sağlar.
-Rektosigmoidoskopi: 30-50 cm'lik bir kısma bakılmasını sağlar. (Yeşil)
-Kolonoskopi: Tüm kalın barsaklara bakılmasını sağlar. (Sarı)
Özellikle ailesinde kalın barsak kanser hikayesi olanlarda veya 50 yaş üstü hastalarda “Eşeği sağlam kazığa bağlamak!..” adına endoskopik muayene (kolonoskopi) faydalıdır. Çünkü içerde barsaklarda yaşamı tehdit eden bir problem varken yaşam kalitesini bozan hemoroid gibi bir hastalıkla uğraşmak hiçbir anlam ifade etmez.
Makatta ağrı, kanama ve şişlik gibi şikâyetlerle gelen ve muayene sonucu Hemoroid ve/veya Anal Fissür saptanan hastalarda altta yatan asıl nedenleri, yani dışkılama güçlüğü nedenlerini (Rektosel, Rektal Intussusception, Anismus, Pelvik Taban Düşüklüğü, Rektal internal mukozal prolaps veya Redundan Rektosigmoid) bulmak için faydalanılır. Dolayısıyla böyle bir hasta; sadece hemoroid ve/veya Anal Fissür olarak düşünülür ve sadece bu yönde tedavi edilirse başarısızlık, memnuniyetsizlik veya nüks(tekrar etme) kaçınılmaz olur. Yada kabız kalmamak için ömür boyu dikkat etmeye mahkum olur.
► Öncelikle varolan geçmiş müdahale ve ameliyatlara bağlı olası makat kas hasarının tespiti mümkün olur.Ki bu durum, uygulanacak yeni bir tedavi sonrası olası risklerin önceden belirlenmesi açısından faydalıdır.
► Hemoroid veya Anal Fissür olarak değerlendirilen hastalardaki submukozal kalınlık tespiti mümkün olur. Ki bu durum, altta yatan olası rektal mukozal prolaps (gizli makat sarkması) durumunu önceden belirlemek için faydalıdır.
► “Ağrı” şikâyetinin ön plana çıktığı Hemoroid ve/veya Anal fissür gibi hastalıklardaki olası ANAL SPAZM’ın kaslarda kalınlaşmaya (hipertrofi) bağlı olup olmadığını belirlemek mümkün olur.Ki bu durum, uygulanacak olası tedavinin bir parçası olarak düşünülen LİS(Sfinkterotomi) planlaması için faydalıdır.
Genellikle “muayene” olarak adlandırılan hasta-hekim buluşması; hasta şikayetlerinin dinlenildiği Anamnez’le başlar, muayene ve tetkik aşamalarıyla da devam eder. Bu sayede hem teşhis adına doğru ve eksiksiz sorun tanımlamasına hem de tedavi adına uygun ve yeterli çözüm arayışlarına gidlir. Ancak bu süreç; makat sıkıntılarında genellikle sekteye uğrar.
♦► "Basurum var!" denir ama hekime gidilmez.
Bir şey olmaz canım, herkeste oluyor, hele dur bakalım. Geçer belki, geçmez ise o zaman düşünürüz.” denir ve beklenir.
Yakın çevreden alınan kulaktan dolma bilgilerle bir şeyler yapılır. (krem, fitil, ot vs.) Biraz rahatlanırsa hemen “geçti” diye düşünülür ve geçiştirilir.
“Utanılır" veya "ayıptır” diye düşünülür. Hatta namus meselesi veya façayı çizdirmek olarak ele alınır.
Ve tabi ki, “Ya acırsa?!” diye korkulur. (Sanki mevcut hali hiç acı vermiyor?)
♦► "Muayene olamam!" dendiği sürece;
Basur dışında birçok hastalıkta da makatta kanama, ağrı, şişlik, memeleşme gibi sıkıntıların olduğu bilinmez.
Makattaki kanamaların basura ilave olarak Kalın Barsak kanserlerinde de olabileceği bilinmez.
Karın şişkinliği, hazımsızlık-gaz gibi şikayetlere de yol açan Dışkılama Güçlüğünün zamanla basur diye bilinen sıkıntılara da yol açtığı bilinmez.
Makat sıkıntılarının, aralarda ne kadar gerileme dönemleri gösterse de yıllar içersinde ilerlediği ve daha kötüye doğru gittiği öğrenilemez.
Uzman ellerde, özellikle de erken aşamalarda kullanıcı eğitimiyle birlikte tedavi edilebilir bir hastalık olup olmadığı bilinemez.
♦► Hâla, "muayene olamam" diyerek inat ediyorsanız. Siz bilirsiniz. Ancak...
Yıllar içersinde pek önemsenmeyen kanamaların sıklık ve süreleri artacaktır.
Pek fazla sorun yaratmayan ağrı ve sızlanmalar zaman içersinde tuvalet dışına ve hatta sosyal yaşamınıza taşmaya başlayacaktır.
50-60'lı yaşlardan itibaren eskiden beri basur olduğunu bildiğiniz arkadaşlarınızda kolon kanseri teşhisinin konulmaya başlanması dikkatinizi çekecektir.
Maazallah;Yeter ki, gittiğiniz gün; barsak kanseri teşhisinde geç kalınmış gün olmasın!...
Unutmayın ki bedelini, sadece ve sadece siz ödeyeceksiniz.... Değer mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder