Kulak Hastalıkları |
Kulak Hastalıkları Video | Menier Hastalığı | Baş Ağrısı Nedir | Vertigo Hastalığı | Miğren Hastalığı | Hemoroid Hastalığı | Prostat Hastalığı | Kulak Resimleri |
Önemli sayıdaki çalışmalar kulak enfeksiyonları nedeni ile antibiyotikler, cerrahi müdahale ve farmasötik dekonjestanlar ile tedavi edilen çocukların, çocukluk çağları boyunca çok daha fazla sayıda kulak enfeksiyonlarına maruz kaldıklarını göstermiştir ve cerrahi müdahale durumlarında diğer çocuklara göre daha fazla duyma kaybına uğramaktadırlar. Pek çok çalışma hiçbir müdahale görmeyen çocukların, hatta çok ciddi kulak enfeksiyonlarında bile, tıbbi müdahale gören çocuklara göre çok daha iyi durumda kalmayı başarırlar.
Burada çocukların sağlığını korumak ve kulak enfeksiyonlarını en aza indirmek için akılda tutulması gereken pek çok şey vardır:
*Biberonla beslenen bebek ve küçük çocuklarda kulak enfeksiyonları meme emenlerden çok daha fazladır.
*Biberonla beslenirken sırt üstü yatırılan bebek ve çocuklarda kulak enfeksiyonu gelişme riski çok daha yüksektir (süt bazen kulak kanalına kaçar). Onla kucağınızda başlarını vücutlarından yukarıda tutmak veya; eğer oturabiliyorlarsa, oturtarak içirmek en iyisidir.
*Diyetlerindeki süt ürünleri kulak enfeksiyonları yaygınlığında önemli bir rol oynamaktadır.
*Çocuklar bağışıklık sistemleri yapılanırken erken yaşam dönemlerinde pek çok ufak hastalığa maruz kalırlar. Pek çok durumda, bağışıklık sistemi kendini ayarlar ve hastalık geçer. Bu işlemin bir parçası olarak, gündüz bakımevlerinde bulunan çocuklar, evde kalan çocuklara göre çok daha fazla enfeksiyona maruz kalırlar.
*Pek çok vakada, diyet ve bitkisel bakım çocukluk çağı kulak enfeksiyonlarının tedavisini sağlar.
*Doğumdan hemen sonra emzirme, normal doğum, sık tensel temas ve bebeğin vücudunu anne vücudu bakterileri ile doldurma çocuk için güçlü bir bağışıklık sistemi yaratacak ve çocukluk çağı kulak hastalıklarını azaltacaktır.
*Annesini emen bebekler için, eğer solunum anne üst yolları enfeksiyonlarını tedavi etmek için bitkisel ilaçlar alıyorsa, bunlar süt ile salgılanacaklar ve beyin sistemine geçeceklerdir.Çok küçükler için, bebek ve küçük çocukların pek çoğu onlara düşkün oldukları için gliseratlar veya tıbbi ballar çok yararlıdır.
Çocuklar antibiyotiğe dirençli Haemophilus influenzae, Staphyiococcus aureus, Streptococcus pneumoniae ve Branhamella catarrhalis soylarının kulak enfeksiyonlarına karşı çok duyarlıdırlar. Yukarıdaki tedavi planı bu tür hastalıkların tedavisinde çok etkili bulunmuştur.
*5 diş sarımsak,
*120 ml zeytin yağı,
*20 damla okaliptüs esansı yağı,
*15 damla greypfrut çekirdeği çözeltisi.
1. Sarımsağı ince ince doğrayın, zeytin yağı ile küçük bir kızartma kabına koyun ve bir gece ocağınızın en düşük ateşinde kızartın.
2. Bir bez ile yağı süzün ve iyice sıkın.
3. Sarımsak yağına okaliptüs esansı yağı ve greypfrut çekirdeği çözeltisini ilave edin ve iyice karıştırın.
4. Saklamak için kehribar rengi bir şişeye koyun.
Cam göz damlalığını sıcak suyun altında bir dakika tutun, iyice kurulayın ve şişeden yağı emin.Saatte bir veya gerekli sıklıkta her iki kulağa 2′şer damla damlatın.
Bu tarifi gliserat veya tıbbi bal olarak da hazırlayabilirsiniz.
*30 ml zencefil tentürü,
*30 ml ekinaka tentürü,
*30 ml kırmızı kök tentürü,
*30 ml meyan tentürü.
-Tentürleri bir şişede karıştırın ve iyice çalkalayın.
Belirtiler kaybolana kadar 68 kg vücut ağırlığı başına her saat başı 30 damla verin. En iyi meyve suları ile verilir.
*25 gr Mormon çayı (Ephedra nevadensis),
*25 gr kuşburnu,
*25 gr mürver çiçeği (Sambucus türleri),
*25 gr meyan kökü,
*25 gr nane yaprağı.
1 lt suda bütün bitkileri kabaca ezin. Kaynamak üzere olan suyu bitkilerin üzerine dökün ve içilecek sıcaklıkta soğuyana kadar demleyin. İçilecek sıcaklıktayken tüketin. Eğer istenirse bal ile tatlandırın.
İstenildiği kadar tüketilebilir. Mormon çayı kanamayı azaltır, kuşburnu hafif büzücü, iltihap giderici ve C vitamini açısından zengindir, mürver çiçeği hafif yatıştırıcıdır ve ateşi düşürür, meyan kökü iltihap giderici, tatlıdır ve virüs öldürücü ve de antibakteriyeldir ve nane ateşi düşürmeye, kanlanmayı azaltmaya yardımcı ve sakinleştiricidir. Ateşi düşürmeye yardımcı olmak için kedi nanesi ilave edilebilir.
*Covvling Kuralı: Çocuğun bir sonraki yaş günündeki yaşı 24′e bölünür. 8 yaşına yaklaşan bir çocuk için, doz 8/24 olmalıdır, veya erişkin dozunun 1/3′ü.
*Young Kuralı: Çocuğun yaşı (12 + çocuğun yaşı)’na bölünür. 3 yaş için, 3, (12 + 3)’e, veya 15′e bölünür, erişkin dozunun 1/5′i.
Harika tatları nedeni ile gliseratlar ve ballar çocuklar için mükemmeldir.İlave olarak, bal bir bitki ortamı oluşturucusu olarak güçlü etkilerini bitkiye katar. Gliserit hazırlarken sadece bitki bazlı gliserin veya doğal yaban çiçeği balı kullanın.
1 kısım bitkiye 5 kısım sıvı, sıvının % 10′unu % 95′lik alkol, % 60′ını gliserin veya bal, % 30′unu su meydana getirir. Eğer 140 gr iyi toz haline getirilmiş ekinaka kökü veya altınmühürünüz varsa, 740 ml sıvıya ihtiyacınız olacaktır, bunun 75 ml % 95′lik alkol, 445 ml’si gliserin veya bal, 220 ml’si su olacaktır. Bütün sıvıları iyice karıştırın, toz bitkiyi ilave edin ve kapaklı bir konserve kavanozunda 2 hafta bekletin, her gün çalkalayın. Süzdürün ve mümkün olan en fazla sıvıyı almak için bitkiyi bir bezle sıkın. Gliserat veya balı kehribar renkli bir şişede güneşten uzak bir yerde saklayın.
1 kısım bitkiye 2 kısım sıvı kullanın: % 15′i % 95Tık alkol ve % 85′i gliserin veya bal.Böylece 150 gr bitkiniz varsa, 300 ml sıvı kullanmanız gerekir. Bunun 45 ml’si % 95Tık alkol ve 255 ml’si gliserin veya bal olacaktır.
Çocuklar korkutucu E. coli 0157-.H7 ve antibiyotiğe dirençli Shigella dysenteriae soylarının neden olduğu ishallere duyarlıdırlar. Bu bakterilerle ciddi olarak hastalandıklarında yüksek ateşte gelişebilir.
Ciddi ateşleri düşürmek için en iyi bitki mercan köküdür (Corallorhiza maculata), çay veya tentür olarak kullanılır.1 çay kaşığı kök 250 ml suda 30 dakika demlenir ve içilir, veya 27 kg ağırlığındaki bir çocuğa 30 damla kadar tentür verilir. 30 ml kedi nanesi ilavesi ile ateş düşürmekte son derece etkilidir. Son olarak, ıslak bezlerle çocuğu ovmak son derece etkili olur.İshal için bir çay ve tentür karışımı genellikle etkili olur.
*3 kısım böğürtlen kökü,
*2 kısım kara ağaç kabuğu.
1. Bitkileri bir araya karıştırın.
2. Bitki karışımından 1 çay kaşığını 1 bardak suda 20 dakika ağır ateşte kaynatın.
3. Süzün ve soğutun.
*30 ml altmmühür kökü tentürü,
*30 ml akasya tentürü,
*30 ml kriptolepsis tentürü,
*10 ml greypfrut çekirdeği çözeltisi.
Tentürleri karıştırın ve iyice çalkalayın.
Belirtiler kaybolana kadar, her 68 kg’lık vücut ağırlığı başına, her 1 ila 2 saatte bir, su veya meyve suyu içinde verin. Eğer belirtiler 48 saatten daha uzun sürede kaybolmuyor ise, bir doktora başvurun. Kötü E. coli 0157-.H7 bakterisi, özellikle çocuklar için tehlikelidir.
Diğer adı Otitis Mediadır, çocuklarda sık karşılaşılır. Etkilediği kulakta ciddi ağrılara sebep olur. Üç tip orta kulak iltihabı vardır: akut orta kulak iltihabı, sızıntılı orta kulak iltihabı ve kronik süpüratif orta kulak iltihabı.
Mastoidit ve menejit nadiren görülen komplikasyonlardır. Bunula beraber, her ikisi de hemen hastaneye kaldırılmayı gerektirir ve mastoidit ameliyatı gerekli olabilir. Kulak zanndaki delinme, orta kulaktaki basıncın serbest kalmasını sağlar ve ağrıyı hafifletir; genellikle birkaç gün içinde de iyileşme gerçekleşir.
Akut orta kulak iltihabının tedavisinde, kulak damlalan biçiminde, değişik antibiyotikler kullanılır. Dekonjestan ve antihis taminik ilaçların, enfeksiyonun ilerlemesini etkilediği kanıtlanmamış olsa da, allerjik ve nazal konjesyon belirtisi olan hastaların daha rahat hissetmelerini sağlarlar. Akut orta kulak iltihabında, antibiyotik tedavisi etkili olmazsa; bir bisturi ya da enjektör yardımıyla, kulak zarına bir delik açılır ve enfekte olmuş sıvının kulak kanalının dışına akıtılması sağlanır.
Orta kulak iltihabının bazı çocuklarda nüksetme eğilimi vardır. Çocuğunuz 6 ay ve daha az bir zaman içinde, üç veya daha fazla iltihaplanma yaşarsa; iltihaplanmanın altmda yatan başka sebeplerin araştırılması faydalı olacaktır. Çevresel allerji yapan maddeler, gıda allerjileri (süt gibi), bağışıklık zayıflığı büyümüş lenf bezleri, kronik sinüzitler, sigara içilen ortamda bulunmak ve diğer sebepler, nükseden enfeksiyonlara daha fazla maruz kalınmasına sebep olur.
Orta kulak iltihabına yol açan iki bakteriye karşı bağışıklık kazanmak, yardımcı olacaktır: Streptokok pnömokok ve haemofil grip.Nükseden enfeksiyonların altında yatan herhangi bir sebep bulmazsa, çocuğunuzun doktoru, birkaç hafta veya ay sürecek, düşük dozlu, günlük antibiyotik önerebilir. Antibiyotik tedavisi başanlı olmazsa, doktor, kulak zarından tüplerin sokularak orta kulakta biriken sıvının boşaltılmasının sağlanmasını önerebilir.
,akut orta kulak iltihabındaki gibi enfeksiyonlu belirtiler olmadan, orta kulakta sıvı bulunmasıdır. Çok sıklıkla, bu iltihap, akut enfeksiyon temizlendikten sonra oluşur, ancak sıvı kalmaya devam eder. Diğer nedenler, damak yangı, soğuk alma ve basınç travması sebebiyle östaki borusunun zayıf çalışmasıdır.
Tedaviden bir ay sonra, akut orta kulak iltihabı olan çocukların % 40′ında orta kulakta sıvı bulunur; tedaviden üç ay sonra % 10′unda sıvı bulunur. Sıvı 2-3 ay boyunca kalmaya devam ederse, ve antibiyotik kullanılmamışsa, önerilebilir. Kortikosteroid ilaçlar da yazılabilir.
Israrlı akıntının sebep olduğu en büyük sorun, işitme kaybıdır. Küçük bir çocukta, işitme kaybı, konuşmada gecikme ve dilin gelişmemesi sorununa yol açar. Çocuğunuzun iki kulağında sıvı, 3 ay boyunca kalırsa; ya da tek kulakta 6 ay kalırsa, havalandırma tüpleri konulabilir.
Kronik süpüratif orta kulak iltihabı, 6 hafta ya da daha uzun bir süre, kulaktan sızıntı olmasına sebep olur. Kolesteatonı olması ihtimali de vardır. Sızıntıyı tedavi eetmek için doktorunuz, antibiyotik ve kulak damlası yazabilir. Tedavi başansız olursa, damar içi antibiyotik uygulaması, odyogram ve bilgisayarlı tomografi taraması istenebilir. Sorun ısrar ederse, ameliyat önerilebilir.
Otoskleroz, orta kulak kemiklerinde ya da iç kulağı çevreleyen kemikte, anormal türde kemik büyümesinin oluşması halidir. Bu anormal kemik, hassas orta kulak kemiklerini etkilediği zaman, bunları hareketsiz kılar. Titreşimyapamazlar, bu nedenle sesi iletemezler. Anormal kemiğin en sık geliştiği bölge, üzengi kemiğidir. İşitme kaybının sebebi, sertleşmiş üzengi kemiğinin titreşim yapamaması ve ses dalgalarını kulak kanalından iç kulağa geçirememesidir. Otosklerozun kalıtımsal olma eğilimi vardır ve erkeklerden çok kadınlarda görülür.
Esas belirti, bir ya da iki kulakta, kademeli olarak meydana gelen işitme kaybıdır. Kulağınızda uğultular olabilir ve sersemlik hissi yaşanır. Bu belirtiler gelişmeye başlarsa, doktorunuzu arayınız; sizi işitme testleri yapabilecek bir KBB uzmanına yönlendirecektir. Ailenizde otoskleroz olan biri varsa, bunu KBB uzmanına söyleyiniz. Otoskleroz teşhisi konursa, işitme cihazma ihtiyacınız olabilir. Strapedektomi, otosklerozda en sık kullanılan cerrahi yöntemdir ve genellikle başarılı olur. Bu ameliyatta, sert üzengi kemiğinin büyük bir kısmının yerine, kablodan veya paslanmaz çelikten yapılmış bir yapay itenek konulur; itenek, üzengi kemiğinin ilettiği, titreşimleri iletir. Ameliyattan sonra, sersemlik hissi yaşayabilirsiniz, ancak bu his genellikle birkaç gün içinde kaybolur.
Ancak bazi çocuklarda, diger çocuklara nazaran otitis media’ya yakalanma riski daha fazladir.
Erkek çocuklarda, anne sütü içmeyen çocuklarda, yaninda sigara içilen ve sosyo-ekonomik seviyesi düsük olan çocuklarda hastaliga daha fazla rastlanir. Ilk 1 yasta otitis media geçiren çocuklarda tekrarlayan akut ve kronik hastalik meydana gelme riski artar. Birinci otitis media atagindan sonra, çocuklarin % 40′inda 4 hafta süreyle, % 10′unda da 3 ay süreyle orta kulaklarinda sivi (efüzyon) toplanir.
Sadece sık rastlanan bir hastalik oldugundan degil, beyine yayilarak menenjite ve beyin abselerine yol açtigindan ayrica isitme kayiplarina yol açacak sekilde orta kulakta sürekli sivi birikimine neden oldugundan dogru tani ve tedavi elzemdir. Belirtileri, orta kulaktaki enflamasyondur. Akut otitis media genellikle süpüratif ve pürülandir ancak baslangiçta seröz bir efüzyon da olabilir. Çocuk sürekli olarak aglar, kulagini çeker, atesi vardir, irritedir ve her zaman oldugu gibi iyi isitmez. Bu belirtilere bazen ishal, bulanti ve kusma da eklenir.
Otitis media bulasici bir hastalik degildir ancak otitis mediaya neden olan üst solunum yolu enfeksiyonlari bulasicidirlar. Üst solunum yolu enfeksiyonlari enfekte bir kisinin damlaciklarina veya damlaciklarina maruz kalmis esyalara temas yolu ile bulasirlar.
Otitis media genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir. Tekrarlayan ataklari olan çocuklara bazi doktorlar otitis media’dan koruyucu antibiyotikler verirler. Kronik enfeksiyonu olan bazi çocuklar, orta kulaktaki sivinin drene edilmesi amaciyla tüp takilmasina ihtiyaç gösterebilirler.
Otitis media’si olan bir çocugun aktivasyonu normal oldugu müddetçe, ve diger çocuklara olan ilgiyi azaltacak kadar ek ilgiye ihtiyaçlari olmadigi sürece kres ve yuvadan uzaklastirilmasi gerekmez.
Otitis media’ya neden olan üst solunum yolu enfeksiyonlarindan korunmak için: Çocuklara öksürdükleri ve aksirdiklari vakit, bir defa kullanilip atilan mendillerle agizlarini kapatmayi ve damlaciklari etraflarina saçmamayi ögretin. Bu mendilleri bir defa kullandiktan sonra çöpe atmalarini saglayin. Agizlarina götürdükleri oyuncaklarini diger arkadaslariyla paylasmalarina müsaade etmeyin. Çocuk bir oyuncagi agzina götürdükten sonra, oyuncagi diger çocuklarin erisemeyecegi bir sekilde kirli oyuncak sepetine atin. Çocuklar tekrar oynamadan önce bu oyuncaklari yikayin veya silerek dezenfekte edin. Çocuklara ve çalisan eriskinlere iyi el yikama tekniklerini ögretin.
Meniere hastalığının başlıca belirtileri baş dönmesi, kulak uğultusu, işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissidir. Baş dönmesine bulantı ve kusma eklenebilir. Baş dönmesi ani başlangıçlı, 20 dakika ile 24 saat arasında sürebilen ve bulantı-kusma ile birliktedir. Baş dönmesi başlamadan önce bazen kulakta dolgunluk hissi oluşabilir. Baş dönmesi atakları arasında hasta tamamen normal ya da hafif dengesiz olabilir.
İşitme kaybı baş dönmesi olduğu dönemde olur. Hastalığın ilk yıllarında baş dönmesi atakları, sonrasında işitme kaybı düzelir fakat ileri yıllarda atak sonrasında da işitme kaybı devam eder. Kulak çınlaması hastadan hastaya değişir ve aralıklı ya da sürekli olabilir. İşitme kaybı ve kulak çınlaması ile beraber kulakta bir dolgunluk ve basınç hissi olabilir.
Meniere hastalığı olan hastaların kulak muayenesi normal görülür. Baş dönmesi atakları sırasında ise hastada görülebilecek en önemli bulgu nistagmus adı verilen istemsiz göz hareketleridir. Ayrıca baş dönmesinin getirdiği ayakta durma ve yürüme zorluğu, bulantı-kusma saptanabilir.
Teşhiste baş dönmesinin süresi, sıklığı, derecesi berberinde olan semptomlar hastalığın nedeni hakkında bilgi verirler. Muayene sonrasında yapılacak ilk tetkik odiometri adı verilen işitme testleridir. Meniere hastalığını kuvvetle düşündürecek bir yöntem Gliserol testi'dir. Bilgisayarlı Tomografi veya Manyetik Resonans tetkikleri beyinde veya iç kulaktaki tümör ya da yer kaplayan lezyonları ayırt etmek için kullanılabilir.
-Baş dönmesi ataklarının tedavisi
-Baş dönmesinin önlenmesi
-Cerrahi tedavi
Menier hastalığı, nükseden ve bazen iç kulağı etkisiz kılan bir hastalıktır ki bunun sonucu olarak vertigo nöbetleri yaşanır, sersemlik hissi, bulantı ve kusma, düzensiz ses kaybı ve kulakta uğuldama oluşur. Bir çok vakada, sadece bir kulak etkilenir. Menier hastalığı, iç kulakta sıvı birikmesinin sonucu olarak meydana gelir. Doktorlar, sıvının hangi sebeple biriktiğini bilmemektedirler. Aşırı sıvı ve iç kulaktaki hassas çeperlerin hasar görmesi sebebiyle, denge merkezi beyne karışık sinyaller gönderir, bu da vertigoya ve dengesizliğe sebep olur.
Menier haastalığının belirtileri dramatik olabilir. En kötü belirti vertigodur, bazen beraberinde bulantı ve kusma da olabilir. Vertigo dakikalar hatta saatler sonra sona erebilir ve akabinde günler sürebilecek bir dengesizlik hissi yaşanır. Etkilenen kulakta basınç ve uğultular duyabilirsiniz. Ufak dereceli işitme kaybı sıradandır. Gelir ve gider; bazı kişilerde kalıcıdır. Ciddiyet derecesi ve süresi değişken olacak şekilde bir ya da daha fazla belirti atakları yaşayabilirsiniz; hastalığı başkalarından farklı olarak yaşayabilirsiniz. Bazen belirtiler sık ve çok rahatsız edici olurlar ve haftalar ya da aylar sürer sonra neredeyse tamamen aylar ya da yıllar boyu kabolur.
Doktorunuz vertigoyu önlemek için ya da bulantı ve kusmayı hafifletmek için ilaçlar yazsa bile, Menier hastalığının tedavisi yoktur. Sıvı tutulumunu (bu sıvı iç kulakta oluşur) azaltmak için idrar sökücü ilaçlar da yazılabilir. Etkisi kanıtlanmamış olmakla beraber, tuz, nikotin, alkol ve kafein tüketiminin azaltılması zaman zaman tavsiye edilir. Vertigo ataklarını durduracak veya azaltacak birçok ameliyat türü vardır, bu ameliyatların başanlı ya da başarısız olma dereceleri değişiklik arz eder. En başanlı ameliyatlar, yıkıcı ameliyatlardır yani amaç kulak içindeki yapıyı yıkmak (sağırlıkla sonuçlanır) ve vertigoyu durdurmaktır. Bu ameliyatlar genellikle, ciddi baş dönmesi yaşayan insanlara ve etkilenen kulağı duymayan ya da çok az duyan kişilere yapılır. Seçici vestibül siniri kesimi adı verilen ameliyat sırasında, cerrah, vücudun denge sinyalini iç kulaktan beyne gönderen siniri keser. Ameliyat sırasında, sinire ulaşmak için, siniri çevreleyen kemiğin bir kısmının alınması gerekir. Endolenfatik sönt adı verilen yeni bir cerrahi uygulamada, iç kulakta açılan küçük bir delikten fazla sıvının dışarı boşalması sağlanmaktadır. Bir başka yaklaşım ise kulak zan yoluyla, iç kulağa gentamisin antibiyotikler veya streptomisin damlatmaktır; bu ilaçlar denge organını (ve beyne gönderdiği kanşık sinyalleri) tahrip ederken işitmeyi korur.
vertigo (baş dönmesi) ve denge kaybı, bulantı, kusma, gözlerdeki istem dışı hareketler ve bir kulaktaki işitme kaybıdır. En ciddi belirtilerinin ürkütücü olmasına rağmen, genellikle bu beliritler birkaç günden fazla sürmez ve yardımcı tedavileri vardır. Doktorunuz kulağınızı tetkik edecek ve yakın bir zamanda kulak enfeksiyonu geçirip geçirmediğinizi soracaktır. Labirentit, bakteriyel enfeksiyona bağlıysa, antibiyotik kullanmanız gerekecektir. Her iki tip labirentitte de doktorunuz, vertigonun etkilerini hafifletmek için bulantı kesici ilaçlar önerebilir. Baş dönmesi genellikle, birkaç günle birkaç hafta içinde kaybolur. Denge eksikliği, özellikle hızlı hareket ettiğiniz zaman, haftalar hatta aylar sonra sona erebilir. Labirentitin nüksetmesi çok nadirdir.
Eritemli pullanma ve kaşıntılı dermatit ile karakterize kronik eksternal otit, kulak kepçesinin veya dış kulak kanalının egzaması sonucu gelişebilir. Etkilenen deri, tipik olarak eritemli ve ödemli olur; fakat çok az ağrısı vardır.
Genellikle topikal steroidli damlalarının kısa bir süre için kullanılması gerekebilir. Küpelerde kullanılan metallere, özellikle nikel ve kroma karşı olan kontakt duyarlılığın tedavisi, paslanmaz cerrahi çelikten veya daha ileri durumlarda 14 ayar altın veya titanyumdan küpe halkalan kullanılmasıdır.
Allerji, tuba östaki disfonksiyonunda en önemli nedenlerden biridir. Çünkü, tüpün 2/3'ü burun mukozasıdır ve allerjik enflamasyon patolojik gelişimden sorumludur. Efüzyonlu otitis media günümüzde çocuklardaki işitme kayıplarının en sık nedenidir. Allerjinin efüzyonlu otitis mediadaki yayımlanmış prevalansının 0'dan %95'e kadar değişen oranlarda olduğu bildirilmiştir.
Koklear ve Vestibüler Hidrops: Hem inhalan hem de besin allerjileri Meniere hastalığı ve koklear hidrops belirtileriyle ilişkilidir. Meniere hastalığının birçok klinik karekteristiği patogenezde bir otoimmün etiyolojiyi düşündürür.
İyi bilinen artma ve azalma eğilimi, uzun süreli bir remisyondan sonra tekrar aktif hale geçmesi, enflamatuar bir ilişki olduğunu destekler; başlangıçta steroid tedavisine yanıt vermesi de bu nedenledir
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder