Hemoroid Hastalığı |
Muayene ve Teşhis | Nasıl Oluşur | Kabızlık | Tedavileri | Cerrahi Tedavi | Konservatif Tedavi | CerrahiDışı Tedavi | Laserötesi Tedavi | Tekrarlarmı? | Bende Varmıdır |
Gebelikte basur | Tedavi Olanların | Cevap Alan | Bitkisel Çözüm | Hemoroid Resimleri |
Menier Hastalığı | Baş Ağrısı Nedir | Kulak Hastalıkları | Miğren Hastalığı | Vertigo Hastalığı | Prostat Hastalığı |
"Konservatif yaklaşım veya tedavi" denildiğinde cerrahi veya cerrahi dışı hekim müdahalesi içermeyen öneriler anlaşılır. Bu kapsamdaki öneriler; sıklıkla reçeteye yazılan ilaçlarla birlikte sunulduğu için medikal veya ilaç tedavisi olarak bilinir. Doğal olarak basur, çatlak gibi makat hastalıklarında da öncelikle konservatif yaklaşım adıyla ilaç tedavisi tercih edilir.
Ancak “iki ilaç içeyim veya krem süreyim de geçsin” tarzında algılanan ilaç tedavisiyle makatta (basurda); hastalığı (basuru, çatlağı) yok etme veya eski, normal haline dönüştürme gibi bir beklentiye girilemez. Çünkü diğer birçok hastalığın aksine makatta kullanılan ilaçlar ve/veya ot-püsür; sadece ve sadece ağrıyı, şişliği ve kanamayı azaltmaya ve/veya dışkıyı yumuşatarak bu sıkıntıların azalmasına yardımcı olur. Hepsi bu...
"İmam bildiğini okur" misali çoğu kişi; ilaçlara güvenip hatalı beslenme, özellikle de hatalı dışkılama alışkanlıklarına aynen devam eder. Yani arabasını, asfalt yerine “yol” diye bildiği dağda, taşta kullanmaya devam eder. Sonra da ilaçlar için “faydası olmadı” veya “geçti ama tekrarladı” gibi ifadeler kullanır. O yüzden basur, çatlak gibi makat hastalılarındaki tedavinin temelini konservatif yaklaşım; konservatif yaklaşımı da temelini ilaçlardan ziyade arabanın dağda veya taşta değil de asfaltta kullanılması gerektiğini öğreten KULLANICI EĞİTİMİoluşturur. Kullanılan ilaçlar ise mevcut sıkıntıları azaltarak kullanıcı eğitimini desteklemekten öteye gitmez.
Ancak Kullanıcı Eğitimine girecek hastanın; öncelikle, yıllarca doğru diye bildiği kullanıcı hatalarını algılaması veya “Kral çıplak” misali fark etmesi ve asıl suçlunun kendisi olduğu gerçeğini kabullenmesi gerekir. Ki bu farkındalık ve kabullenme, hiç kolay değildir. Malum, doğamız gereği kendimize suç bulup savunmasız(?) kalmayı sevmeyiz. Hele de popo da… Tabularımız var ya…
Kullanıcı Eğitimi adı altındaki düzenlemelerin asıl kaynağı GERÇEK NORMALLER diye tanımladığımız; Normal Beslenme ve Normal Dışkılama faaliyetlerinden başka bir şey değildir.
Normal Dışkılama İşlevi için öncelikle “düzenli aralıklarla bol ve yumuşak dışkının” oluşturulması ve depolanması gerekir. “Muz kıvam ve kalınlığı” olarak tanımlanan bu normal dışkı için beslenme; düzenli, dengeli ve sürdürülebilir olmalıdır.
Bilinenin aksine ara öğünlerden ve karın doyurma mantığından uzaklaşılmalı, az veya sulu/sebze ağırlıklı beslenmeden kaçınılmalıdır. Normal Beslenme; günde 2-3 öğün olacak şekilde düzenli ve yeterli miktarda lifli/lifsiz oranına (içeriğe) sahip olacak şekilde dengeli olmalıdır.
Dengeli beslenmeyle dışkıya hacim (BOL) kazandırılırken yeterli su/sıvı alımıyla da belli bir kıvamda (YUMUŞAK) olması desteklenir. Ancak kalın barsakta oluşan dışkının düzenli aralıklarla depolama alanına da ulaşması gerekir. Barsak çalışması (Kolon Motilitesi) olarak da bilinen bu süreç için ilave olarak sürdürülebilir beslenme ile hareketli yaşam gerekir. O yüzden özellikle de beslenmeyi(yemeyi) azaltmaya yönelik veya sulu/sebze ağırlıklı odaklı diyet programlarından kaçınılmalıdır.
Bu tarz bir normal beslenme ile hazırlanan ve depolanan dışkının; gereksiz ıkınmalardan kaçınarak vücuttan uzaklaştırılması gerekir. Yani muz kıvam ve kalınlığındaki dışkının, “mermiyi namluya ver ama namludan sen çıkarma” misali gereksiz ıkınmalardan uzak ve yılan gibi kayarak kendiliğinden çıkması gerekir. Ayrıca gereksiz ıkınmalardan kaçınmak için…
a-) Yeterli sıkışma hissi oluşmadan, “boşaltmam lazım” düşüncesiyle görev icabı tuvalete gidilmemeli,
b-) İhtiyaç oluştuğunda ise gereksiz yere tuvalet tutma ve ertelemeye gidilmemeli,
c-) Uygun pozisyon alınarak diafram (karın) nefesi kullanılmalı,
d-) Dışkılama sırasında makat ağzı kapatılmamalı, kapatıldığında ise taharetlenmeye geçilmelidir.
ÖZETLE: Kıvamlı ve bol dışkının gereksiz ıkınmaya ihtiyaç duymadan çıkması Kullanıcı Eğitimi odaklı konservatif yaklaşımla sağlanarak ıkınma bağımlı belirginleşen makat sıkıntıların azalması veya olmaması sağlanır. İlave olarak da fitil, hap, krem gibi ilaçlar kullanılır.
Bu sayede “idare edebilmek” adına; hem kullanıcı hataları temelinde belirginleşen makat sıkıntılarını azaltma hem de kendi yapabildiklerini ve başarabildiklerini görme fırsatı tanınmış olur. Hastanın kullanıcı Eğitimindeki başarısı; hastanın veya hastalığın(basurun) ilave hekim müdahalesine ihtiyaç duyup duymayacağını da belirler.
Sıklıkla lif takviyesi ve sinameki otu(yaprağı) içeren Paramedikal (bitkisel) uygulamalar/çaylar ise genel olarak barsaklardaki dışkının kıvamını yumuşatır. Bu sayede geçici olarak ıkınmayı azaltarak sıkıntıların hafiflemesine yardımcı olur. Ancak “imam bildiğini okur” misali kullanıcı hataları devam ederse; zamanla, destekten ziyade köstek olmaya başlar.
Şikâyetlerin azalmasıyla birlikte birçok hasta; "İmam bildiğini okur" misali, eski hatalı dışkılama alışkanlıklarına geri döner.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder