Prostat Hastalığı |
Ürolog prostatın hassasiyetini anlamak için parmağı ile muayene yapar. Müdahale ile penisten akıntı gelirse bu sıvıda incelenir.
Prostat kanseri, kişide hem genetik hem de genetik olmayan faktörlere bağlı olarak gelişebilir. Genetik faktörler, kalıtsaldır ve değiştirilmesi pek mümkün değildir. Ancak, genetik olmayan faktörler, kişinin çevresine bağlı, yaşam tarzına göre değişkenlik gösterir ve bunları değiştirmek mümkündür. Genetik olmayan faktörler; beslenme, egzersiz veya kişinin çevresine bağlı gelişen çevresel faktörlerdir. Genetik olmayan bazı faktörler, sağlıklı hücrelerin kansere dönüşmesine (örneğin; sigara kullanımı ile akciğer kanseri arasındaki bağlantı gibi) sebep olabilirken, çevresel faktörlerle bağlantısı olmadığı bilinen diğer kanserler, genetik yatkınlık sonucu oluşabilir. Genetik yatkınlık, ailesinde aynı kanser türünün görüldüğü durumlarda, kişinin o kanser türüne karşı yüksek risk taşıma olasılığı anlamına gelir.
Prostat hastaları gündüzleri bol su tüketmeli ancak akşam yatmadan önce sulu gıdalar almamalıdır. Ayrıca prostat erkekleri hem psikolojik hem de sosyal yönden olumsuz etkilemektedir.
Prostat kanserinin görüldüğü, genellikle 50 yaşını geçen erkeklerin yüzde 50'sinden fazlasında prostat büyümesi de görülüyor.
Prostat kanseri tanısı konulan hastaların yüzde 90'dan fazlasının 60 yaşının üstünde. Tipik bir belirtisinin olmaması sebebiyle sinsi bir hastalık olarak değerlendirilir. Bütün kanserler arasında yaşla birlikte en hızlı artış gösteren kanser tipi prostat kanseridir.
Prostat kanseri ya da prostat iltihaplanmalarının idrar problemlerine yol açarak sadece fiziksel yakınmalara neden olarak erkekleri psikolojik ve sosyal yönden de olumsuz yönde etkiliyor. Prostat kanseri riskini azaltmak için et, margarin, yağda kızartılmış gıdalar, yağlı süt ürünleri tüketimi azaltılarak aşırı kalsiyum alımından kaçınılması gerekiyor.
Prostat kanserini önlemek için sebzeler, likopen içeren besinler, deniz ürünleri, tahıllar, E vitamini kabuklu kuruyemişler, soya fasulyesi, tatlı patates ve avokado, yeşil çay, soya ve nar suyu tüketilmelidir. Prostat hastaları gündüzleri bol su tüketmeli ancak akşam yatmadan önce sulu gıdalar almamalıdır. Çünkü sulu gıdalar, hastada idrar yapma ihtiyacını ortaya çıkarır. Bu sebeple prostat hastaları gündüzleri 4-5 kez, geceleri ise 1-2 defa idrar yapmalıdır.
Ameliyat olmak, genellikle prostat problemi olanhastaların endişe ettiği bir şey. Birçok hasta, ameliyatın yan etkileri nedeniyle cinsel yaşamlarının zarar göreceğini düşünüyor. Kapalı ameliyat ve açık ameliyat diye iki ayrı yöntem uygulanıyor. Açık ameliyat klasik cerrahi, kapalı yöntem de zaten tıpta son yıllarda hakim olan bir eğilim. Daha az travmayla hastalara müdahale ediliyor. Kapalı ameliyatların üstünlükleri ve cinsel yaşamın etkilenme oranını klasik cerrahiye göre karşılaştırdı: “Sonuçta iyi huylu prostat iyileşmesinde idrar yolunu tıkayan prostat dokusu bir ameliyatta çıkartılıyor. Gerçekten sonra yıllarda kapalı ameliyatlar çok gündemde. Ama yine oran olarak bakacak olursak, dünyada yine yüzde 90 kapalı ameliyat, yüzde 10 açık ameliyat... Prostat çok büyük ise, yani kapalı ameliyatla prostatı almak çok uzun sürecekse o zaman açık ameliyat uygulanıyor. Aslında kişiye verdiği cinsel açısından olumsuzluklar ikisinde de benzer. Cinsellik açısından herhangi bir kayıp yok. Ama bir tek cinsel boşalmada meni dışarı gelmiyor, bir tek kayıp bu... Bu da kapalı ameliyatlarda oran yüzde 50, belki açık ameliyatlarda oran yüzde 80, 90’a kadar varabiliyor. Yani, hala ameliyat olmuş bazı hastaların cinsel temasta menileri dışarı gelebiliyor, bu ameliyattan sonra... İlle de mesaneye, idrar kesesine gidecek orada idrarla atılacak bir kural yok.
Radyoterapi, prostat kanserinin tedavisinde, cerrahi kadar etkili ve son derece başarılı bir yöntemdir. Erken evrelerde tedavi sonuçları, cerrahiyle aynıdır. Kanserin prostatın dışına taştığı durumlarda ise, tek başına cerrahiden daha başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Özellikle son yıllarda radyoterapi cihazlarındaki gelişmeler sayesinde artık, 3 boyutlu hedefe yönelik ve yoğunlaştırılmış radyoterapiler yapılabilmektedir. Böylelikle, tedavideki başarı oranları giderek artarken yan etkiler de tersine azalmaktadır.
Yani, erken evre prostat kanserli bir hastanın yapması gereken, hem ürolog hem de radyasyon onkoloğu ile bu iki tedavi yöntemini, kendi durumu için ayrıntılarıyla tartışmak ve buna dayanarak tedavisini seçmektir.
Prostatın erken evresinde, yaş ve PSA gibi faktörler uygunsa, cerrahi, "altın standart tedavi" olarak kabul edilir. Operasyon açık ve laparoskopik olarak yapılabilir. Her iki yöntemde de prensip aynıdır: prostat bir bütün olarak, etrafındaki damar sinir paketi ile beraber veya bu damar sinir paketi korunarak çıkartılır. Operasyondan sonra idrar kaçırma sorunu ortaya çıkar, ancak bu sorun geçidir ve genellikle 1 yıl içinde düzelir.
Prostat kanserinde, tümör kemik ve uzak organa yayılmamışsa, yani metastaz gözlenmiyorsa, hastanın ameliyat olması risk taşıyorsa ya da tercih edilmiyorsa radyoterapi yöntemi denenir. Radyoterapi genellikle hormon tedavisiyle birlikte kombine olarak uygulanır.
Bu tedavi genellikle prostatın dışa yayılması durumunda veya hastalığın tekrarlanması halinde kullanılır. Prostat kanseri androjen hormonuna bağlı olarak geliştiği için hormon tedavisi, erkeklik hormonu testosteronun etkilerini ortadan kaldırmak ya da baskılamak amacıyla uygulanır.
*Hastanın tedaviye ihtiyacı var mı?
*Sadece prostata yönelik bir tedavi ile kür sağlama olasılığını ne kadar?
*Tümör prostat dışındaki organlara komşuluk yoluyla yayılma riski taşıyor mu?
Tedavi seçeneğinin belirlenmesinde en önemli kriterlerden biri prostat kanserinin evresidir. Erken evrelerde birinci amaç kanseri vücuttan tamamen çıkarmak ya da kanser hücrelerini öldürmektir. Eğer kanser ileri evrelere ulaşmış ise kanser hücreleri tamamen temizlenmeyecek ya da öldürülemeyecek kadar çoğalmış demektir. Bu durumda kanserin büyümesini yavaşlatmayı veya durdurmağı amaçlayan tedavi seçenekleri ön plana çıkar.
Bu kapsamda, yaşınıza, mevcut sağlık durumunuza, tümörünüzün tipine bağlı olarak doktorunuz size herhangi bir tedavi şekli önermeyebilir. Buna “Bekle Gör” tedavisi denir. Doktorunuz durumunuzu sıkı bir şekilde takip edecektir. Doktorunuz size ne sıklıkla takibe gelmenizi söyleyecektir.
Tedavi öncesi radyasyon onkoloğunuz hastalığınız ve sizin sağlık durumunuzu göz önünde bulundurarak bir tedavi planlayacaktır. Tedaviye başlamadan önce, size bir simülasyon yapılacak. Bu işlem esnasında radyasyon alacak bölgeler tespit edilecektir. Radyoterapinin de yan etkileri arasında idrar yapmada güçlük, sık idrara çıkma, ani idrar sıkışması ve ishal erken devrelerde görülürken geç devrelerde ereksiyon problemleri (sık olarak), mesane kapasitesinde küçülme, idrar yollarında darlıklar oluşabilir.
İleri dönemde hastalık hormonal tedaviye cevapsız hale geldiği durumlarda kemoterapi tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Son zamanlarda hastalığın nüksü açısından yüksek risk taşıyan ve özellikle genç yaştaki hastalarda daha erken dönemlerde de kemoterapinin tedavinin bir parçası olarak kullanılması söz konusu olmaktadır.
Unutulmaması gereken önemli noktalardan biri uygun tedavininiz başladıktan sonra da doktorunuz ile irtibatı kesmemelisiniz. Takiplerinizde doktorunuz muayene ve serum PSA kontrolü yapacak ve sonuçlar doğrultusunda genel olarak hastalığınızın seyri hakkında sizi bilgilendirecek ve dönem dönem tedavinizde değişiklikler önerecektir.
Prostat kanserinin oluşumunu engelleyebilecek ve dolayısıyla erkekleri hastalıktan mutlak koruyabilecek bir yöntem henüz bilinmemekle birlikte, hastalığın erken tanısının ve erken tanındığı takdirde tedavisinin mümkün olabileceği unutulmamalıdır...
*Tekrarlayan kanlı işeme atakları
*İdrar yapamama
*Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları
*Hangi cerrahi tekniğinin size uygun olduğu, BPH’ nın büyüklüğüne ve şekline, sizin sağlık durumunuza bağlıdır.
Transurethtral mikrodalga tedavisi – prostatı küçültmek için muayenehane ortamında mikrodalga ısı yayan cihazlar kullanılır. Orta şiddette prostat yakınmaları ve BPH olan erkekler için çok faydalıdır.
Transüretral iğne ablasyonu - prostatın idrar akışını engelleyen bir bölümünü küçültmek için radyo dalgaları ile yapılan müdahaledir. Hafif veya orta prostat büyümesi olan erkek hastalarda iyi sonuç alınır.
İnterstisyel lazer tedavisi - lazer ışınları ile büyümüş prostat dokusu küçültülür. Hafif bir anestezi ile uygulanabilmektedir. Normal cerrahiye göre daha az kanama ve daha hızlı iyileşme sağlaması nedeni ile avantajları vardır. Hafif veya orta prostat büyümesi olan erkek hastalarda iyi sonuç alınır. Her hastaya uygun olmayıp, seçilmiş hastalarda uygundur.
Transüretral Rezeksiyon (TUR) -- BPHiçin en sık kullanılan cerrahi tedavidir. Hastaya anestezi verildikten sonra penis başından idrar yolundan özel bir cihazla girilerek, prostatın idrar yoluna baskı yapan bölümü traşlanarak alınır. En önemli yan etkisi meninin idrar kanalı (üretra) yerine idrar torbasında gitmesidir. Buna geriye boşalma (retrograd ejakülasyon) ismi verilir. Ciddi bir sağlık sorununa yol açmaz.
Transüretral kesi (TUIP)– nispeten daha küçük BPH için penis başından özel bir cihazla girilerek küçük bir kesiyle idrar kanalı kesilir, prostattan kitle alınmaz. Hastanede yatış gerektirmez ve poliklinik ortamında lokal anesteziyle yapılabilir.
Lazer cerrahisi --Fazla prostat dokusunu yok etmek için iki tür lazer cerrahisi kullanılır. Bunlardan birisi ablatif (yok edici işlemler), diğeri de enüklatif işlemler (boşaltıcı) dir. Ablatif lazer tedavisinde üretraya bası yapan prostat bölümü lazer ışınları ile yakılır ve idrar akışı rahatlatılır. Ablatif işlemler işlem sonrası idrar yolu yakınmalarına neden olabilir ve bazen işlemn tekrarlanması gerekebilir. Enüklatif lazer tedavisinde, açık prostat operasyonuna benzer şekilde ama daha az yan etki ile ameliyat işlemi yapılır. Enüklatif operasyonda, idrar yolunu tıkayan prostat dokusu tamamen ortadan kaldırılır ve tekrar büyümesi engellenir. Enüklatif lazer operasyonunun, ablatif lazerden bir avantajı da ortadan kaldırılan prostat dokusunun kanser ayırıcı tanısı açısından incelenmesine imkan vermesidir. Teknik olarak bakıldığında Holmiyum lazer enükleasyon (HoLEP), önemli ölçüde genişlemiş prostatı olan erkekler için, prostatın fotoselektif buharlaştırılması yöntemi de (PVP) hafif orta prostat büyümesi olan erkekler için kullanılır. Yan etkileri arasında retrograd ejakülasyon görülebilir. Hasta için hangisinin daha iyi olduğuna üroloji uzmanı tecrübesi ve muayenesi sonucuna göre karar verir.
Açık prostatektomi--açık prostatektomi operasyonu, genel veya spinal anestezi kullanılarak gerçekleştirilir. Çok büyük BPH hastalığının tedavisinde, mesane hasarı veya mesane taşı gibi komlikasyon gelişmiş durumlarda en çok kullanılan yöntemdir. Karın veya perineal alan (pelvik taban, skrotum ve anüs arasındaki bölge dahil) aracılığıyla bir kesi yapılır. Bu uzun bir işlemdir ve genellikle 5-10 gün hastanede kalmak gerekir. Yan etkileri diğer işlemlerden daha fazladır ve kan nakli gerekebilir. İdrar tutamama, idrar yolunda yapışıklıklara bağlı tıkanma, çocuk yapma yeteneğinin kaybolması (infertilite), iktidarsızlık, idrar torbasına meni kaçması (retrograd ejakülasyon), sertleşme sorunları gibi yan etkiler görülebilir. Ayrıca operasyon sonrası idrar yolu veya yara yeri enfeksiyonu görülebilir.
*İdrar yolu enfeksiyonları
*İdrar yolları taşları
*Böbrek hasarları ve böbrek yetmezliğ
*İdrarda kanama
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder