Menier Hastalığı |
Prostat Hastalığı |
Erkeklerde yaş arttıkça prostat bezi büyüyebilir ve çevrelemiş olduğu üretrayı, yani idrar kesesinin çıkış yerini tıkayabilir. Bu durum idrar yapmada güçlük ile kendini gösterir. Bu hastalığa selim prostat hiperplazisi adı verilir. Bu aslında kanser olmamasına rağmen, prostat kanseri de aynı şikayetlere neden olabileceğinden kanser olmadığı gösterilmelidir.
Prostat, erkekte idrar kesesinin altında bulunan küçük bir salgı bezine verilen isimdir. Normal prostat ağırlığı yaklaşık 18-20 gram kadardır. Prostat salgı bezi sadece erkeklerde bulunur. Mesane (idrar kesesi) çıkımında idrar yolunu sarar durumdadır. Ayrıca prostatın idrar yolunu sardığı alanda, meni kanalı idrar yoluna açılmaktadır. Erkeklerde iç ve dış denilen iki adet idrar tutma büzüğü vardır.Erkeklerdeki idrar yolu ve üreme organları ile kanallarının şematik görüntüsü |
Prostat ve mesane boynu arasında mesanenin çıkımında iç büzük ve prostattın hemen sonrasında idrar kanalını saran dış büzük olmak üzere iki büzük sistemimiz vardır.
İç büzük prostat ile mesanenin birleştiği yerdedir ve istemsiz şekilde idrarın tutulmasını sağlar. Dış büzük prostatın hemen sonrasında leğen kemiği tabanını saran kaslardan oluşan ve istemli olarak (çok idrara sıkışıldığında idrar kanalını büzerek idrarın kaçmasını engelleyen) kasılan bir büzük sistemidir.
Prostat bezi ve kırmızı daire içindeki pubis kemiğine bağlanan dış (istemli) büzük ile ilişkisi
Sağ ve soldan gelen meni kanalları prostatın sardığı idrar kanalına (üretra) tam prostatın orta kısmında açılmaktadır. Bu kısma anatomik oalrak “Veru montanum” adı verilir. Veru montanum özellikle cerrahide bizim için dış büzük kaslarının başladığı seviyeyi göstermesi nedeniyle bir nirengi noktası olarak kabul edilir (Şekil-5). Ayrıca bu iki meni kanalının çevresinde çok ufak 10-20 adet prostattan gelen salgıların üretraya akıtıldığı kanalcıkların ağızları mevcuttur.
Üretrayı saran prostat ve içindeki kanalcıkların açıldığı bölümler ile “veru montanum”
Prostat salgı bezinin fonksiyonu nedir ?
Prostat salgı bezinin görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü (yaklaşık %10-20) salgılamaktır. Bu salgının içinde bulunan maddeler özellikle spermlerin vajinal ortamda infeksiyonla karşılaşmasını önlemekte ve meninin 20-30 dakika içinde akışkan hale gelmesine (likefaksiyon) neden olmaktadır. Ayrıca prostat içindeki, mesane boynunda olan, istemsiz olarak kasılan iç büzük boşalma sırasında kasılmakta ve meninin dışarı doğru atılmasına (idrar torbasına geri kaçmamasına) neden olmaktadır. Prostat bezi içinde salgi bezleri, ufak kanalciklar sekilde prostatin dokusu içinde dallanirlar ve bu salgi bezlerinin iç boslugunu Sekretuar “Epitel” hücreleri adi verilen prostat salgisini yapan salgi hücreleri kaplamaktadir. Prostat salgisini ve dolayisiyla PSA üretimini bu Sekretuar Epitel hücreleri yapmaktadir.
Prostat bezi içinde üretraya açılan salgı kanalları –siyah çizgi şeklinde- ve bu kanalların en uçlarında ve boylu boyunca bulunan salgı bezleri
Bu salgı bezlerinin içini döşeyen hücreler salgıladıkları prostat sıvısını ve PSA proteinini lümen denilen bezin içini oluşturan boşluğa salgılar ve buradan kanalcıklar vasıtasıyla idrar kanalına açılan daha büyük kanallarla üretraya boşaltılır.
Prostat bezi içindeki salgı bezleri ve bunun içini döşeyen “Sekretuar Epitel Hücreleri” ile bunların dış kısmında bulunan “Bazal Hücreler”. Bazal hücreler daha salgu yapma özelliğine sahip olmayan ancak epitelyum hücreleri fonksiyonları yitirip yok olduklarında yeni Sekretuar Epitel Hücrelerini oluşturan hücre katmanıdır.
Şematik olarak prostat bezi içindeki küçük salgı bezlerinin ve kanalcıklarının iç yüzeyini döşeyen ve prostat sıvısı ile PSA üretimini yapan Sekretuar-salgı yapısı- Epitel Hücreleri ve bunu çevreleyen Bazal Hücreleri ve vücuttan gelen uyarılara karşı salgı üretimini regüle eden Nöroendokrin Hücreleri bulunur. Bu yapıları “Bazal Memran” denen bir membran sarmaktadır.
Salgı bezleri ve kanalcıkları saran “Stroma” dokusu ve bu dokunun içinde bulunan ufak sinir uçları, damarlar ve kas hücreleri ile salgı hücrelerinin arasındaki ilişki tümüyle “Bazal Membran” tarafından sınırlandırılmıştır. Bu nedenle menideki PSA değeri çok yüksek iken (mililitrede 70-95 miligram), kanda PSA değeri çok çok düşüktür (normalde mililitrede 2.5 nanogramdan az olmalıdır). Zira Sekretuar Hücreleri tarafından üretilen PSA’nın kan damarının içine ve dolayısıyla kana karışmasına Bazal Membran engel olmaktadır.
Not: 1 Nanogram = 10-6 Miligram’dir.
Prostat Kanseri’nde salgı hücrelerinin kontrolsüz ve anarşik şekilde çoğalması ve Bazal Membran’ın yıkılması ile üretilen PSA kana daha fazla şekilde geçmeye başlar. Bu nedenle serum (kandaki) PSA yüksekliğinde bunun nedeninin Bazal membran’ı yıkan bir kanser olgusuna mı bağlı olduğu şüphe edilir ve kesin tanıyı koymak için biopsi önerilmektedir. Ancak serum PSA değerini kanser dışında yükseltebilecek başka etkenler mevcuttur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder